03 Mayıs 24 Cuma 21:00
Cuma, Mayıs 3, 2024
spot_img

EN YENİ

Sel Dış Ticaret, sağlıklı ve sağlam büyümeyi hedefliyor

Büyüyen Türkiye’nin lokomotifi olarak ilerlemesini devam ettiren Sel Dış Ticaret, Selsil markası ile 62 ülkeye yaptığı ihracat ile büyümesini taçlandırıyor.

Sel Dış Ticaret ve Kimya Sanayi A.Ş., 1991 yılında kurulmuştur. Selsil firmanın esas markasıdır.Günümüzde Sel Türkiye’nin ve bölgenin en büyük üreticisi konumunda. Sel Dış Ticaret ve Kimya Sanayi A.Ş. 34 bin metrekare’lik alan üzerinde kurulmuştur, bunun 28 bin metrekare’si üretim için ayrılmıştır. Geldiğimiz noktada Sel, tüm dünyada aralarında ABD, Japonya, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya, Portekiz, Hollanda, Şili, Suriye, Mısır, İtalya, Romanya ve Tayland’ın da bulunduğu 62 ülkeye ihracat yapmaktadır. 180 kişilik bir kadro ile çalışmalarını devam ettirdiklerini belirten Sel Dış Ticaret ve Kimya Sanayi A.Ş İhracat Müdürü Amir Karavil ile faaliyetleri ile alakalı olarak bir söyleşi gerçekleştirdik.

Sel Dış Ticaret’in gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?
“Sel Dış Ticaret bir aile şirketi. Bende Sel Dış Ticaret’in ihracat müdürüyüm. 2006 yılında Türkiye’ye geldim ve Sel Dış Ticaret’teki görevime başladım.Sel Dış Ticaret, 1991 yılında kuruldu. 1991 yılında bu işe ithalatçı olarak başladık.Daha sonra 2000’li yıllarda üretimde söz sahibi olmaya başladık. Geldiğimiz noktaya kadar hep üretim çarkının bütün gereksinimlerini kendi entegre tesisimizde gerçekleştirmeyi amaçladık.Diğer yandan 1991 -2000 yılları arasında bir geçiş dönemi yaşadık.2000 yılında bu sektörde öncü olacak bir hareket yaptık. Neydi bu? Ürettiğimiz inşaat kimyasallarının paketlemelerini de kendimiz üretmeye başladık;  yatırım yaptık. Daha sonra 2000 – 2010 yılları arasında aynı tesise 3 defa daha yatırım yaptık. Şu anda 4’ncü yatırımımızı yapmayı planlıyoruz.”

62 ÜLKLEYE İHRACAT
Sel Dış Ticaret’in bundan sonraki hedefleri nelerdir?
“Aslında bundan sonraki dönemde geride kalan 22 senenin daha fazlasını yapmayı planlıyoruz.Çünkü Türkiye her dönemde her çalışanın sahip olamayacağı bir şansın içerisinde yer alıyor. Türkiye geldiğimiz noktada bölgesinde aktif ve sürekli hareket halinde. Bu da Dünya’nın gözünün Türkiye’nin üzerinde olmasına ön ayak oluyor. Biz özel sektör olarak bunu daha ileri seviyelere taşımak durumundayız. Sel’de bugün üzerine düşen görevi başarılı bir şekilde yerine getiriyor. Geldiğimiz nokta itibari ile Selsil markası ile 62 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu oranı daha yukarı seviyelere taşımaya çalışıyoruz. Ayrıca yaptığımız ihracat yanında iç piyasadaki etkinliğimiz artırmak istiyoruz. Bu alanda konu ile alakalı olarak yatırımlar yapıyoruz.Kurumsallaşmayı da her geçen gün daha iyi anlayan ve arzulayan bir yapımız. Bu beraber çalıştığımız insanlara güven veren bir yapı.”

Pazarda hangi ürün grupları ile yer alıyorsunuz?
“Bu sektöre başlayanlar genelde akrilik mastik ile işe giriş yapmaktadır. Neden derseniz? Bunun üretimi diğer ürünlere nazaran daha kolay ve yatırımı da azdır. Fakat sadece bir üretici olma yoluna baş koyup katma değer oluşturamazsanız, sonunuz kaçınılmaz hüsrandır. Biz günün gereklerine göre hareket ediyoruz. Ve burada teknolojiyi de entegre bir şekilde kullanıyoruz. Geldiğimiz noktada akrilik mastiğin dünyadaki en büyük üreticilerden biriyiz. Ürünlerimize yenilerini de ekleyerek büyümemizi devam ettirmek istiyoruz. Burada müşterilerimizin, pazarın ve dünyanın isteklerine göre üretim yapıyoruz. Son 2 senede otomotiv sektörüne yönelik ürünler de yapmaya başladık. Bu ürünlerin yatırımı oldukça detaylı ve maliyetlidir. Ama Türkiye’nin otomotivdeki potansiyeline inancımız gayet yüksek. Son 5 senelik dönemde MS diye yeni bir ürün çıktı. Bu geleceğin ürünü olmasının yanında aynı zamanda pahalı bir ürün olması ile ön plana çıkıyor. Batıda bu ürün çok aktif bir şekilde satılmaktadır.İnsanlar böyle ürünleri daha fazla önemsiyorlar.Bizde bir 5 yıl sonra aynı noktada olacağız. Bunu öngörerek ona göre hazırlıklarımızı yapmış durumdayız. Hatta son 2 senedir de bunun üretimini yapıyoruz. MS aynı zamanda Hybrid olarak biliniyor. MS Polymer’i biz üretiyoruz.Diğer otomotive yönelik ürün gamımız poliüretan mastikler. Bunların 25,40, 50 ve 60 ShoreA sertlikteki tiplerini üretiyoruz. Ürünümüz Hindistan ve Uzak Doğu’da çeşitli otomotiv OEM’leri tarafından onaylandı. Bu sırayla ve zamanla batıya doğru gelecek. Sonuçta 100% yerli sermaye ile üretilmiş bir dünya ürünüdür. Gururluyuz diyebiliriz. Zamanla iç pazarda ithal mala alışmış olan müşterinin de büyük oranda avantajları fark edip ürünümüze talep göstermesini bekliyorum. Sonuç olarak aldıkları ürünle tamamen aynı kalitede ve fiyat-stoklama avantajları olarak ta kesinlikle çok önde.

nalbur

İki tarafı da dengelediniz mi?
“Bugün insanlar Çin’den ithalat yapıyor, ürünlerin kalitesi ile oynuyor, ama iş müşteriyle konuşmaya gelince her ürünü yüksek kalitede ve 100% kendileri üreterek yapıyorlar. Bunlar etik olmayan şeyler çünkü yalan çoğu. Ve ilk siparişi gönderdiğinde herşey ortaya çıkacak. Çin için anlatılırdı bunlar.Sonuçta Türkiye’yi bizleri temsil ediyorlar; dikkatli olmak gerek. Biz sadece daha çok ürün satalım, daha çok kazanalım amacında değiliz. Biz müşteriye anında cevap vermek istiyoruz ve onun para kazanması önemli bizim için.Daha fazla insana ulaşmak için uğraş veriyoruz. Çünkü bir ürün üretiyorsunuz ve bu üründen birçok insan ekmek yiyor. Bu noktada sanayici olmanın keyfini de aile olarak yaşıyoruz; katalogumuzda görülen ürünlerin %95’ini biz kendi bünyemizde üretiyoruz.”

180 KİŞİLİK KADRO
Ne kadarlık bir alanda kaç kişilik bir ekiple faaliyet gösteriyorsunuz?
“Şu anda Sel olarak 180 kişilik bir kadroya sahip durumdayız. Sel Dış Ticaret ve Kimya Sanayi A.Ş. 34 bin metrekare’lik alan üzerinde kurulmuştur, bunun 28 bin metrekare’si üretim için ayrılmıştır. Türkiye’nin büyümesi ile doğru orantılı olarak büyümemizi sürdürmeyi planlıyoruz.”

İş güvenliği noktasında neler yapıyorsunuz?
“Son dönemde iş güvenliği konusunu devlet kontrol altına aldı ve iş güvenliği konusunu ön plana çıkardı. Çünkü burada önemli olan sadece ürün değil, işçi sağlığıdır.İş güvenliği hususu bizde hep önemliydi. Şimdi devletimiz herkese şartlarını ve yapılması gerekenleri öğretiyor; gayet memnuniyetle karşıladık.”

Yurtiçinde satış ve pazarlama faaliyetlerinizi nasıl yönetiyorsunuz?
“İzmir, Ankara ve Gaziantep’te bulunan bölge müdürlüklerimiz vasıtası ile faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Biz bölge müdürlüklerimiziayrı ve özel bir şirket olarak görüyoruz. Bölge müdürlerimiz kendi bölgelerinde bizi en iyi şekilde temsil ediyorlar. Bu konuda bölge müdürlerimize itimat ediyoruz. Diğer yandan müşteri kitlesine en çok saygı duyan firma konumundayız. Çünkü fiyat konusunda her zaman netiz. Fiyat ile oynama yaparak fazla ürün satmak gibi bir endişe içinde olmadık. Biz şuna inanıyoruz; Eğer bizim müşterimiz para kazanamıyorsa biz para kazanamayız.Burada öncelik müşterilerimizindir.Ama bu fiyatı yersiz yere aşağıya çekme yarışına girmek asla değildir. Doğru kaliteyi doğru ve stabil fiyata satıyoruz. Müşterimizin malına saygıyı arttırıyoruz. Bilinmelidir ki fiyat kırarak yapılan ticaret kalıcı olamaz ve markalaşmayı kesinlikle engeller. ”

İnşaat sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz? Projelerde özel olarak yer alıyor musunuz?
“Biz inşaat firmalarına direk olarak gidip ürün satmıyoruz. Şu anda Türkiye’de 1500 tane aktif müşterimiz var. Bunlar saygın, ticareti bilen, seçkin müşterilerdir. Bizimle çalışıyorlar ve istedikleri inşaat firmasına gidip ürünleri teklif edebilirler, satabilirler. Sektörün durumu ile alakalı olarak ise, ben bir şeyden çok fazla yapıldığı zaman bunundeğerini düşürdüğünü düşünürüm. Bugün inşaat sektörü de artık bir doyma noktasına ulaşmış durumdadır. Fakat inşaat sektöründeki potansiyel duraksamanın  geçici olacağını düşünüyorum çünkü Türkiye’ye talep var. Bir zaman sonra inşaat sektörü yine aynı yukarı yönlü seyrine devam edecektir.”

2012 firmanız açısından nasıl geçti? 2013 yılı öngörüleriniz nelerdir? Hedefte yeni şeyler var mı?
“Yeni ürün çalışması her geçen gün var. Sürekli daha farklı neler yaparız düşüncesi içindeyiz. Beklentiler ne yönde hep bunları araştırıyoruz. Çünkü sanayide durmak yok. Durduğunuz zaman geri gidiyosunuz demektir. 2012 2008 krizinin hala etkilerinin devam ettiği bir seneydi. Biz batıyla çok çalışan bir firmayız, 2008 krizini gördikten sonra pazarlarımızı çok çeşitlendirdik. Bu da geçtiğimiz 5 senede büyümemizi sürdürmemizi sağladı. 2013 için de hedeflerimiz var tabi ki, ama artık daha pozitif bakmak için geleceğe tek şeyin ürün ve satış olmadığını anladık, öğrendik. Bugün yavaş ama sağlam ilerleyen projelerimiz var. Ve önümüzdeki 5 seneden farklı beklentilerimiz var. Umarım Türkiye için hayırlı bir gelecek olur.

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
“Hedef koymak önemlidir. Hedef sağlıklı ve sağlam büyüme.”

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.