26 Nisan 24 Cuma 06:35
Cuma, Nisan 26, 2024
spot_img

EN YENİ

Foster Grup, iş ortamlarına daha güvenli ayakkabılar ile destek veriyor

Önümüzdeki dönemlerde daha farklı çalışmalar içine girerek, pazarlama stratejileri üzerinde çalışmalar yapacak olan Foster Grup, üretimi arttırmak yerine kalitesini arttırmaya özen gösterip, marka bilinirliğini ön plana çıkarmayı hedefliyor

Sektörde önümüzdeki yıllarda rekabetin daha da artacağını belirten Foster Grup Yönetim Kurulu  Başkanı Hakan Sevim: “Artık güçlü olan ve teknolojiyi takip eden firmalar ayakta kalacak. Ama şu kesin ki, iş emniyet ayakkabısı sektöründe ayakkabı üretiminden anlamayanların sektörden ayrılmaları artacak. Bu nokta bizim önümüzdeki dönemde yurt dışı ve yurt içi fuar katılımlarımız olacak. Yeni kalıp yatırımlarımız olacak” dedi. Pazarlama stratejileri üzerinde çalışmalar yaptıklarını söyleyen Foster Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sevim’den faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

Foster Grup’un gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

“Foster Grup olarak ilk firmamız Yepaz Ayakkabıcılık firması 1996 yılında kuruldu. Daha sonra 2003 yılında Beha ayakkabıcılık ve Foster Ayakkabıcılık firmasının da kurulmasıyla 3 firma olarak bu güne kadar gelmiş bulunuyoruz. Şu an istanbul Tuzla’da 8000 metrekare kapalı 4000 metrekare açık alanda 1 kauçuk enjeksiyon 2 adet polyuretan enjeksiyon ve 2 adet montalı bant üretimi ile faaliyet göstermekteyiz Yıllık 3 .300.000 çift üretim kapasite raporuna sahibiz Ayakkabıcılık sektörüne ilk girdiğimizde mağaza ayakkabısı satışıyla başladık, satışların artmasıyla fason üretimdeki sıkıntılar bizi kendi üretimimizi yapmaya zorladı ve bizzat 2001 yılından bu yana üretim yapmaktayız. Portföyümüzde yaptığımız birçok ürün varken iş emniyet ayakkabısı satışı hızlıca artınca kendimizi iş ayakkabısı üretimine yönlendirdik.”

Belgelendirme konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

“2005 yılına kadar sektörde iş emniyet ayakkabısı yapan en fazla 5 firma vardı CE belgesi ile üretim yapma zorunluluğu 2005 yılının 12’nci ayından itibaren resmi gazetede yayınlandı. Bizde hızlıca belgelendirme faaliyetlerine başladık ve ilk belgemizi PFİ -Almanya firmasından aldık. Ne kadar düşündürücüdür ki, belgelendirme süreci ortalama 6 aydan aşağı sürmezken 15-20 günde belge alan firmalar çıktı. Çekoslavakya, Polonya, Macaristan gibi ülkelerde bu iş usulsüz ve 250 Euro’ya verilmeye başlayınca sektörde birçok üretici firma ortaya çıkmaya başladı. Oysa bu işi doğru ve nizami yapan birçok Avrupa kuruluşu ve TSE, PFİ, Unıversal gibi Türkiye’de kurulu belgelendirme kuruluşları varken belgesini alamayan üreticiler kurtuluşu Doğu bloku ülkelerinde buldular. Türkiye’de CE uygulamalarını denetlemede devlet de yetersiz kalınca, bu firmalara gün doğdu. Halbuki CE belgeli üretim yapabilmek için ürünün yapımında kullanılan tüm malzemelerin standartlara uygun olması gerekir.”

Sektördeki standart dışı üretimler sektörü nasıl etkiliyor?

“Ayakkabıda kullanılan taban malzemesinin astar malzemesinin antistatik olmaması ayakkabıda standart dışı üretim demektir. Ama ayakkabı yan sanayi üreticileri firmalardan öğrendiğimize göre CE belgeli üretim yapan birçok firmanın hala standartlara uymadığını görüyoruz. Bu tarz üretim yapıldığında standart üretim yapan firmalara göre yüzde 15 civan maliyet düşük olmaktadır. Biz bu noktayı satıcı firmalara anlatamıyoruz. “Bize ne! sen de ucuz yap. Biz ürünün fiyatına bakarız. Eğer ürün CE belgeli sisteme uymuyorsa bizim aldığımız üretici firmayı devlet denetlesin bizi ilgilendirmez” sözünü duyuyoruz. Fakat, CE belgesiz ürünün piyasada bulunmasından üreten, dağıtan, satan, bulunduran herkes sorumludur. Bizim CE belgeli ürün satan veya kullanan firmalara tavsiyemiz, CE belgeli ürün yaptığını iddia eden üreticiden ürettiği her ürün için ayrı ayrı belgesini sorsunlar. Örneğin; ayakkabıda süet modele ayrı cilt deri modele ayrı, bofa ayrı sandalete ayrı belge gerekir.

Bazı firmalara baktığınızda internet sitesinde ya da katalogunda 25-30 model üretim yapıyor. CE belgeli ürün verin dediğiniz zaman 1-2 yada belge sunuluyor. Gerçi o belgeleri de ayrıca incelemek lazım. Buda doğrumu onu da ayrıca değerlendirmek lazım.”

Türkiye’de her ürüne ayrı ayrı belgelendirme yapan iki firmadan birisi durumundasınız. Bu bağlamda ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?

“Diğer rakip firma Ankara’da olmak üzere işin hakkını veren maalesef iki firmayız.U0 adet ayrı ürüne belgelendirme yaptık. Dünya kadar yatırımlar yapıldı, bizler sabırla bu adaletsizliğin ve keşmekeşliğin biteceğini bekliyor ve çizgimizi bozmadan ilerliyoruz. Firmamızın yaptığı ürün grupları içinde; ağır sanayiye hitap eden yüksek ısıya dayanıklı kauçuk enjeksiyon tabanlı çelik ve kompozit burunlu ayakkabı ve botlar, elektrik dayanımı yüksek ayakkabılarve botlar, esd ayakkabı ve botlar, hafifpolyuretan tabanlı ayakkabı ve botlar, asker botu, subay ayakkabısı vs bir çok teknolojik endüstriyel ayakkabı ve bot üretimi yapıyoruz. Firmaların istediği ortamlara göre üretim yapabiliyor ve çözümler üretiyoruz.”

İş güvenliği noktasında bulunduğumuz durumu nasıl görüyorsunuz?

“Ülkemizde iş güvenliği uygulamaları olması gerekenin yüzde 5-10 seviyesindedir Avrupa’da bu oran yüzde 90 seviyelerindedir. AB uyum süreci başlamasıyla Türkiye’de uygulama oranı artmaya başladı. Bu süreci hızlandıran en önemli etken tersanelerdeki iş kazaları olmuştur. Ekonomik kriz 2008’den beri etkisini sürdürdüğünden dolayı CE belgeli ürün kullanımı sürekli ertelenmektedir, işini doğru yapmaya çalıştıkça bizim gibi nizami firmalar hep haksız rekabetle karşı karşıya kalmaktadır. Devlet kanadından ise bu firmalar küçük kime ne zararı olurdan ziyade, bu soruna bir çözüm bulmasını talep ediyoruz.”

Satış ve pazarlama konusunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

“Satış politikası olarak bayi satış kanalı, ana toptancı satış kanalı ve son tüketici satış kanallarını kullanıyoruz Sürekli yeni modeller yapıyor ve teknolojik yenilikleri arıyoruz Fakat sektörde önümüzdeki yıllarda rekabet daha da kızışacak güçlü olan ve teknolojiyi takip eden ayakta kalacak. Yine ayrıca diğer iş güvenlik malzeme üretim sektörlerinin zorluğunu bilemeyiz. Ama şu kesin ki, iş emniyet ayakkabısı sektöründe ayakkabı üretiminden anlamayanların sektörden ayrılmaları artacak. Nedeni ise imalat sektöründe en zor olanı ayakkabıcılıktır. Çünkü ayakkabı üretiminde 80 ayrı malzeme kullanılıyor ve kontrolü zorve firesi boldur.”

2011 sektör açısında nasıl bir yıldı. 2012’de neler yapıyorsunuz?

“2011 yılı sektör açısından verimliydi. Fakat bu sene herhalde aynı seviyelerde kalacak gibi çünkü piyasada sanayi üretimi yavaşladı ve piyasalar da daralma mevcut geçen seneyi ciroda yakalamak bizce başarı sayılır. Önümüzdeki yıllarda yurt dışı ve yurt içi fuar katılımlarımız olacak yeni kalıp yatırımlarımız var. internet üzerinden tanıtım çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Pazarlama stratejileri üzerinde çalışıyoruz. Üretimi arttırmak yerine kalitemizi arttırmaya özen gösterip, marka bilinirliğimizi artırıyoruz. Yurt dışı satış kanallarımızı artırmaya ihracata yönlenmeye çalışıyoruz.”

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

“iç piyasada tahsilat ve vade uzama problemi gittikçe artmaktadır. Bayilerimizi ve satıcılarımızı ürün bilgisi noktasında eğitmeye çalışıyoruz. Fakat hırdavat sektöründe ilk tercih fiyat olduğu için, istenen seviyeye piyasaların gelmesi CE belgeli ürün konusunda hassasiyetin oturması epey zaman alacak gibi gözüküyor. Satıcı ve dağıtıcı firmalar satış portföyünde CE belgesi olması gereken ürünler için çalışma bakanlığından bu firmaları ve belgelerinin doğru olup olmadıklarını veya belgedeki ürünün kendilerine sunulan ürün olup olmadığını sorgulasınlar. Sektördeki tüm üreticilere ve satıcılara bol bereketli günler dilerim.”

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.