Kur riski, faiz ve enflasyon karşısında alım gücü giderek erimekte ve tüketici tercihlerini daha uygun olan ürünlerden yana kullanmaktadır. Çünkü reel sektör 2025 yılına güçlük, üretimde daralma ve rekabet gücünde kayıp gibi ciddi sorunlar yaşayarak başladı ve bir yandan da iflas ve konkordato haberleri peş peşe gelmeye başladı. Satış her geçen gün zorlaşmakla beraber üretmek sadece başlangıç eylemi olarak kaldı çünkü asıl mesele ürünü satabilmek…
Satışın zorlaşmasında üreticinin (rakibin) artması maalesef tek sorun değil. Esas sorun ise ürün ve hizmetlerin birbirine çok benziyor olması; aynı hammadde ile yapılan, aynı makinelerle üretilen ve aynı reçetelerle yapılan ürünler olunca müşteri hangisini alacak? Bu durumda da markalı ürünler öne çıkabiliyor. Bu markalı ürünlerin kalitesi, fiyat performans dengesi yani performansın fiyata doğru yansıyor olması, zaman, enerji ve verimlilik adına gereken ihtiyaçları karşılıyor olması çok önem arz ediyor. Örnek verecek olursak; evlerde kullandığımız parkeleri seçerken ürünün hem kanserojen madde içermediğini hem de su ile temas ettiğinde kabarma veya şişme yapmadığını bildiğimiz benzer ürünler ile kalite testinden geçmiş bir ürün seçersek bu ürünün insanlara hem sağlıkla ilgili hem de maddiyat ile ilgili fayda sağladığını düşünebilir ve doğru ürün seçimi yaptığımızı anlamış oluruz.
Kullanıcılar ve satın almacılar eğer birbirine benzeyen ürünlerde sadece markalı ürün tercih etmeden önce bu ürünlerin benzer ürünlerle testlerinin ve fiyat karşılaştırmalarının yaptırmalarını ve aynı zamanda bu ürünlerin insan sağlığı ile ilgili gerekli belgelerini ve çevreye verecekleri zarar ile ilgili gerekli çalışmaların yapılıp yapılmadığını göz önünde bulundurarak bu seçimi yapmalarını öneriyorum. Markalı ürünlerin müşterileri cezbeden promosyon, tatil ve hediye kampanyaları ile ürünlerini satmaya çalıştıklarını da söylemeden geçmeyelim. Fakat ürün seçerken dikkat edilmesi gereken çok daha önemli noktalar olduğunu düşünmekteyim.
Ürün memnuniyeti müşterinin sadakatini garanti etmez kısacası müşteriyi memnun etmeniz onun bu ürüne sadık kalacağı anlamına gelmez. Araştırmalar bize müşterilerin yeni bir marka denemek konusunda %70’inin açık fikirli olduğunu yani yeni ürün denemeye açık olduğunu gösteriyor. Yani müşterinin üründen memnun kalmış olması sadece bir başlangıç oluyor fakat devamında müşterinin negatif deneyimler yaşaması ürün açısından daha güçlü bir olumsuz etki yaratıyor.
Müşteriler ürün ile ilgili kötü bir deneyim yaşadıklarında bu konuyu başka insanlar ile paylaşma konusunda çok istekli oluyorlar. Mutsuz deneyimleri olan müşteriler kötü deneyimlerini en az 9-15 kişiye anlatırken yaşadıkları iyi deneyimleri anlatan müşteri sayısı çok daha az oluyor.
Ahmet Kodalak
Hırdavat Sektörü Aşındırıcı Grubu Danışmanı