Standart Cıvata (STD) Genel Müdürü Kuntay Ayberkin, bağlantı elemanları sektöründeki son gelişmeleri ve 2025 ikinci yarı hedeflerini Nalbur Teknik Dergisi’ne anlattı.
Bağlantı elemanları sektörü, gerek sanayideki temel rolü gerekse stratejik önemi ile global ekonominin yapı taşları arasında yer alıyor. Türkiye ise bu alanda üretim gücü, teknik uzmanlığı ve ihracat performansıyla öne çıkan ülkelerden biri konumuna yükselmiş durumda. Nalbur Teknik Dergisi olarak, sektörün mevcut dinamiklerini, teknolojik dönüşümünü ve gelecek vizyonunu STD Genel Müdürü Kuntay Ayberkin ile konuştuk. Ayberkin, Türkiye’nin küresel rekabetteki yerinden, dijitalleşme yatırımlarına; sürdürülebilirlikten bağlantı elemanlarında öne çıkan teknolojilere kadar birçok başlıkta önemli değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’de ve dünyada bağlantı elemanları sektörünün genel pazar büyüklüğünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Son dönemde öne çıkan büyüme trendleri neler?
Bağlantı elemanları sektörü, hem Türkiye’de hem de global ölçekte büyümesini sürdüren stratejik öneme sahip bir endüstri. Türkiye, özellikle otomotiv, beyaz eşya, savunma sanayi ve inşaat gibi sektörlerin dinamik yapısıyla Avrupa’daki önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi. Yıllık ihracat hacmiyle birlikte Türkiye pazarı, yüksek katma değerli üretim kapasitesiyle büyümeye devam ediyor.
Dünyada ise pazarın büyüklüğü 100 milyar dolar seviyelerini aşmış durumda ve Asya-Pasifik bölgesi bu pastadan en büyük payı alıyor. Artan endüstriyel üretim, altyapı yatırımları ve özellikle yenilenebilir enerji projeleri bağlantı elemanlarına olan talebi ciddi oranda artırıyor.
Son dönemde öne çıkan en önemli trendlerden biri ise yüksek performanslı, hafif ama dayanıklı bağlantı elemanlarına yönelim. Bu noktada Ar-Ge yatırımlarıyla ürün geliştirme öne çıkıyor. Ayrıca sürdürülebilirlik, karbon ayak izinin azaltılması ve geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı da sektörün gündeminde. Dijitalleşme ve otomasyon entegrasyonu da üretim süreçlerinde kalite ve verimliliği artırarak rekabet avantajı yaratıyor.
Bağlantı elemanları sektöründe rekabet oldukça yoğun. STD olarak bu rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rekabetin oldukça yoğun olduğu bir sektördeyiz; ürün çeşitliliği, hizmet kalitesi ve tedarik hızı bu rekabette belirleyici unsurlar. Biz ise sadece ürün satmıyor, müşterilerimize değer katan hizmetler sunuyoruz. STenco markasıyla hayata geçirdiğimiz kanban sistemimiz, dijitalleşmeye yaptığımız yatırımlar ve müşteri odaklı yaklaşımımızla farklılaşıyoruz.
Ayrıca; satış ekibimizi uzmanlık alanlarına ve ürün tiplerine göre yeniden yapılandırarak, iş ortaklarımıza daha çok temas eden ve onların gündelik ihtiyaçlarını daha verimli bir şekilde çözen yeni organizasyon yapısına geçtik. Bu organizasyonun devamında ise, 2025 yılı ikinci yarısından itibaren başlatacağımız yeni bir satış yönetimi sistematiği üzerinde çalışmalarımız devam ediyor.
Global ölçekte bağlantı elemanları talebinde nasıl bir değişim yaşanıyor? En hızlı büyüyen bölgeler hangileri?
Küresel çapta inşaat, otomotiv, enerji ve savunma sanayi gibi sektörlerdeki yatırımlar, bağlantı elemanları talebini artırıyor. Özellikle Orta Doğu ve Afrika’da ciddi bir büyüme gözlemliyoruz. Avrupa’da ise sürdürülebilir ürünlere olan talep artıyor.
Son dönemde küresel arenada yaşanan vergi savaşları yakın takibimizde. 2030 perspektifimizi şekillendirirken, bu gelişmeleri göz önünde bulundurarak hareket ediyoruz.
Cıvata üretiminde hangi yeni teknolojiler öne çıkıyor? Otomasyon ve robotik sistemlerin sektöre etkisi nasıl oldu?
Bağlantı elemanları ticaretinde dijitalleşme ve otomasyon teknolojileri büyük bir dönüşüm yaratıyor. Gelişmiş depo yönetim sistemleri, barkod ve RFID tabanlı izlenebilirlik çözümleri, robotik istifleme ve otomatik ayıklama sistemleri, stok yönetimini daha hızlı ve hatasız hale getiriyor. E-ticaret ve B2B platformlarla entegre çalışan ERP sistemleri sayesinde siparişten teslimata kadar tüm süreçler daha şeffaf ve verimli yürütülüyor. Müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verebilmek, kişiselleştirilmiş hizmet sunmak ve tedarik zincirinde sürdürülebilirliği sağlamak açısından bu teknolojiler büyük avantaj sağlıyor. Biz de bu dönüşümü yakından takip ediyor, dijital altyapımıza sürekli yatırım yaparak müşterilerimize her zaman en iyi deneyimi sunmaya odaklanıyoruz.
2025 hedefleriniz arasında öne çıkan somut adımlar neler?
Önümüzdeki dönemde dijitalleşme ve veri analitiği yatırımlarımıza devam edeceğiz. Depo otomasyon sistemlerinden endüstriyel çözüm sistemlerimize kadar müşteri deneyimini iyileştirecek birçok projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ayrıca, yapay zekâ destekli stok ve talep tahminleme çözümleri de radarımızda.
Müşterilerimizle en çok teması sağladığımız B2B platformumuz üzerinde bir dizi geliştirme projeleri yaparak, sektörde Türkiye’nin en gelişmiş B2B platformuna sahip olmayı hedefliyoruz.
Bu kapsamda, özellikle STenco markamızın sunduğu yenilikçi altyapıyı sürekli geliştirerek, stok ve sipariş yönetimi süreçlerinde sektöre öncülük etmeye devam edeceğiz.
En değerli yatırımın insana yapılan yatırım olduğuna inanıyoruz. Satış ekibimizi uzmanlık alanlarına ve ürün tiplerine göre yeniden yapılandırarak, iş ortaklarımıza daha çok temas eden ve onların gündelik ihtiyaçlarını daha verimli bir şekilde çözen yeni organizasyon yapısına geçtik. Bu organizasyonun devamında ise, 2025 yılı ikinci yarısından itibaren başlatacağımız yeni bir satış yönetimi sistematiği üzerinde çalışmalarımız devam ediyor.
Bağlantı elemanları sektöründe Türkiye’nin küresel tedarikçi olma potansiyelini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’nin bağlantı elemanları sektörü yaklaşık 250 bin çeşit ürünle yılda 1 milyon tona yakın üretim hacmine sahip. Yaklaşık 2,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefleniyor. Avrupa’da üretimde ilk üçteyiz; bu da sektörün geldiği noktayı ve büyüme potansiyelini açıkça gösteriyor. Özellikle katma değerli ürün grupları ve hizmet odaklı ticaret yapıları ön plana çıkıyor.



![eurasia-ajans-logo-1[1]](https://www.nalburteknik.com/wp-content/uploads/2022/06/eurasia-ajans-logo-11.png)