Türkiye ekonomisindeki hızlı büyüme grafiğine ayak uydurmak için yatırımlarına ara vermeden devam eden Sel Dış Ticaret ve Kimya Sanayi A.Ş.’nin İhracat Müdürü Amir Karavil sorularımıza cevap vererek firma ve ürün gamı hakkında bilgiler verdi.
Türkiye’nin konusunda en büyük üreticilerinden olan ve 34 bin m2 alanda imalat yapan Sel Dış Ticaret ve Kimya Sanayi A.Ş. 45 ülkeye ihracat yapıyor. ISO 9001 belgesi ile üretim yapmakta ve faaliyet gösteren firma ürünlerinin hepsini laboratuvar ortamında bilimsel testlere tabi tutulmadan müşteriye sunmuyor.
Öncelikle Sel Dış Ticaretin kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?
Sel Dış Ticaret 1991 yılında kuruldu. Daha çok ithalatçı hüviyetinde, üretimden çok pazarda kendine alan elde etme çabasındaydı o zaman. Sanayici olan grup ithalatçı olarak fazla kalamadı ve üretim başladı. 2000’e gelindiğinde artık sanayici bir Sel Dış Ticaret dünyada kendine yeni pazarlar arıyordu. Yeni ürün gamları, yeni makinalar, daha büyük üretim tesisleri derken 2014’te 71 ülkeye ihracat yapan, 34 bin m2’de üretim yapan bir firma haline geldi.
Müşterilere sunduğunuz ürün gruplarından bahseder misiniz? Firmanızın ürün gamı nelerden oluşuyor?
İnşaat ile ilgili ürünlerle başlamıştık 1991’de, daha sonra otomotiv ile devamı oldu. Son dönemde yapıştırıcılar ve anaerobiklerle devam ettik. Artık daha bilinçli, daha dikkatli ve daha da istekliyiz diyebilirim. Bunlar daha başlangıç olmalı. Türkiye’nin bu kadar ciddi bir sıçrama yaptığı dönemde biz de kendi adımıza üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmalı ve ülkemizi yurt dışı pazarlarında en başarılı şekilde temsil etmeye devam etmeliyiz.
Yapıştırıcı ve dolgu malzemeleri ürünlerinde piyasasına sunduğunuz çözümler hakkında bilgi verir misiniz? Pazara yenilikçi bir ürün girecek mi?
Yapıştırıcı ve dolgu malzemeleri ürünlerinde aslında en önemli yeni ürün pazara birkaç sene önce girdi. Hybrid veya MS olarak çağrılıyor genellikle. Tabi pazarlama stratejileri doğrultusunda başka isimlerle çağrıldığı ve daha yüksek fiyatlara satılmaya çalışıldığı da oluyor. Ama önemli olan Türkiye pazarının, fiyat aralıklarının bu ürüne uygun olup olmaması; nitekim daha tam hazır değiliz. Ama yakın. Bu ürün Avrupa’nın birçok ülkesinde sağlık koşulları açısından tehlikeli olmamasından ötürü çok etkin olmaya başladı. Sel’in en önemli politikası verdiği servis ve ürün kalitesidir. Bu bugüne kadar kriz veya hammadde sıkıntısı gözetmeksizin devam etti. Bundan sonra da niyetimiz aynı yöndedir.
Bayileriniz ile ilgili yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Bayilerimizle bizim aramızdaki en önemli köprü güvendir ve nitekim bu işimizin en önemli unsuru ve amacıdır. Kısa ve öz yani. Eğer sattığımız kalite bozuksa veya elimizde hammadde yoksa veya verdiğimiz fiyat yanlış ve pazarı karıştıran bir fiyatsa bizim için bundan kötü bir şey olabilir mi? Tabi ki unutmamak lazım ki güven tek taraflı olan bir şey değildir. İşte bugün Sel’in Türkiye’deki müşterileri bu sebeplerden iddia ediyorum sektörün en güvenilir, en saygın ve en düzgün çalışan şirketleridir.
AR-GE çalışmalarınızı hangi kriterler üzerinden yürütüyorsunuz? Çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ar-Ge çalışmalarımızı çok başarılı, vizyon sahibi, yenilikçi arkadaşlarımız yürütüyor. Buluşlarla geldikleri günler bile oluyor diyebilirim. Şu anda üzerinde çalıştığımız patenti bize ait 3 ürün var mesela. Onun dışında dünyanın birçok memleketiyle çalıştığımızdan yeni teknolojilerle ilgili haberler çok çabuk ulaşıyor. Hemen peşine düşüp geliştirmeye ve kendi öz (Türkiye’nin) hammaddelerimize ne kadar uyumlu anlamaya çalışıyoruz; böyle başlıyor.
Son kullanıcıların dikkat ettikleri hususlar nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörlerden bahseder misiniz? Selsil markası hangi alanlarda öne çıkıyor?
Dedim ya güven; ne kadar kısa bir kelime olduğuna aldanmamak lazım. Kendimizi kendi halkımıza anlattığımıza inanıyorum artık. Tüketici Sel ürünlerini tanıyor. Biz kalitemizle 23 senedir hiç oynamadık, alt kalite opsiyonlarıyla gelmedik tam aksine daha üst kaliteleri de üretip gamımıza kattık. Biz sarf malzemesi (commodity) satıyoruz; yani yağmur yağıp ta havanın içeri girdiğini anladığınızda, arabada veya evde camın kenarından su sızdığında, duştan su sızıp yere aktığında ve kayıp kafanızı bir yere çarptığınızda anlarsınız ucuz ve kalitesiz ürün kullandığınızı. Binanızın, arabanızın ömrünü uzatmak için küçük fiyat farkları ödemekten kaçınmayın çünkü evinizin ve aracınızın ömrünü kısaltır ve sonuçta daha çok zarar edersiniz.
Ekonomik kalkınmanın sektörünüze etkisinden bahseder misiniz?
Ekonomik olarak kalkınan ve büyüyen bir Türkiye, burada yaşayan ve çalışan bütün vatandaşlar için olumludur. Türkiye’nin dünyadaki çekiciliği artıyor ve bu yabancı yatırımcıyı buraya çekiyor. Nitekim dolaylı olarak pazarın daha batılılaşmasına, modernleşmesine ve bilinçlenmesine sebep oluyor. Ekonomik kalkınmanın devam edeceği konusunda güvenimiz tam.
2014 yılsonu hedefleriniz nelerdir? Son olarak neler söylemek istersiniz?
Her sene olduğu gibi sağlam ve sağlıklı büyüme bizim yegâne hedefimiz. Umarım yılın ikinci yarısı Türkiye’miz için hayırlı olur. 2014’ün ikinci yarısının ülkemiz için güzel ve bölgemizde huzurlu geçmesini diliyorum. Türkiye bölge için çok önemli bir üretim üssü ve köprü; umarım komşularımız ve biz bundan istifade edebilir ve bölgenin üretkenliğini arttırırız. Teşekkürler.
