13 Mayıs 24 Pazartesi 19:39
Pazartesi, Mayıs 13, 2024
spot_img

EN YENİ

Tarihin Soluk Aldığı Efsane Kent…

Tarihi eserleri ve kimliğini kaybetmemiş evleri kadar doğal güzellikleriyle de Safranbolu göz dolduruyor.

Safranbolu, kendine özgü tarihi dokusu ile bir anda ruhunuzu kuşatır. Arnavut kaldırımı dar sokakları, yol boyunca dizili sıra sıra evleri insanı büyüler. Asırlık mücadelelerin bile yıkamadığı iki yüz yıllık duvarlar sizi alır ve başka zamanlara götürür. Sanki; dünyanın ortasında bir yerde, adını hiç duymadığınız bir hikâyenin içinde bulursunuz kendinizi. Hayıflanırsınız içten içe, neden daha önce buraya yolumu düşürmedim diye… Safranbolu; üç bin yıllık tarihi geçmişiyle İlyada Destanı’na konu olmuş bir efsaneler şehri. Birbirini izleyen nice uygarlığa beşiklik eden, geçmişin silinmeyen yüzü, dün ile bugünün ortak mirasçısı bir masallar diyarı. Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar, Romalılar, Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları, Osmanlılar… Ve, bu şehirde anılarda yer tutacak kısa bir gezi yapmanın vaktidir, şimdi.

Şehirden Safranbolu evlerine doğru ilerledikçe, tarihi dokunun sahip olduğu kültür birikimi ve geçmişin zenginliği göze çarpıyor. Geniş hacmiyle döneminin ihtiyaçlarına uygun bir estetikle tasarlanmış olan Safranbolu evleri, bugün de hayranlık uyandırıyor.

Tarihi eserleri ve kimliğini kaybetmemiş evleri kadar doğal güzellikleriyle de Safranbolu göz dolduruyor. Ayrıca, yolu düşüp de kamp kurmak isteyenleri de ortada bırakmıyor. Yörenin tüm güzelliklerinin toplandığı Sarıçiçek Yaylası, bu isteğinizi karşılayacak en doğru adresler arasında…

 

Geleneksel Türk mutfağının zengin çeşitleri ve eşsiz tatları Safranbolu mutfağında da karşımıza çıkıyor. Yörenin kendine özgü yemeklerinin yanı sıra, sonbaharda köylerde yapılan kış hazırlıkları da dikkat çekiyor.

Adını safran bitkisinden alan Safranbolu, ekonomik ve kültürel gelişimini Osmanlı zamanında tamamlamış. 17’nci yüzyılda İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde önemli bir konaklama merkezi halini alan yöre, bölge ticaretinin gelişmesine büyük katkılar sağlamış. Hatta çeşitli kaynaklarda, İstanbul- Kastamonu arasındaki yoğun ilişkilerin ilk adımlarının bu dönemlerde atıldığı dahi yer alıyor.

Kent kültürünün izleri…

Safranbolu denince akla ilk gelen hiç şüphesiz ki, Safranbolu evleri… Safranbolu evleri, geleneksel Türk mimarisinin paha biçilmez zenginliklerini bugünlere taşıyan en önemli sivil mimarlık örneklerinden… Mimari yapısı kadar kentsel konumuyla da dikkatleri üzerine çeken Safranbolu Evleri, Türk kent kültürünün izlerini yaşatıyor. 18’inci ve 19’uncu yüzyılın geleneksel yaşantısının geçmişini, kültürünü, ekonomisini, teknolojisini ve sosyal yaşamını her yönüyle yansıtan sade ama zarif evler, yörenin iki bölümünde toplanıyor. Bir tarafta, ‘Şehir’ diye bilinen ve kışlık olarak kullanılan kesim; diğer tarafta ise ‘Bağlar’ adıyla bilinen ve yazlık olarak kullanılan kesim yer alıyor. Yönetim merkezi ‘Kale’de bulunuyor. Alışveriş merkezi ise ‘Çarşı’ olarak anılıyor. Akçasu, Gümüş, Musalla, Kıranköy, Takhane Safranbolu’nun diğer semtleri… Bu kesim, iklimin olumsuz etkilerine karşı korunmakla birlikte rakımlı iki vadinin içinde bulunuyor. Burada, evler birbirine yakın ve sokaklar çok daha dar bir halde…

Geçmiş hazineyi andırıyor

Şehirden Safranbolu evlerine doğru ilerledikçe, tarihi dokunun sahip olduğu kültür birikimi ve geçmişin zenginliği göze çarpıyor. İleri seviyedeki ustalığın ürünü olan Safranbolu evlerinin hemen hemen hepsi bir bahçe içinde bulunuyor. Çoğunlukla üç katlı olan bu yapılar, altı ya da sekiz odadan oluşuyor. Geniş hacmiyle döneminin ihtiyaçlarına uygun bir estetikle tasarlanmış olan bu evler, bugün de hayranlık uyandırıyor. Safranbolu’da bulunan yaklaşık iki bin geleneksel Türk evinden, sekiz yüzü koruma altında bulunuyor. Tarihin adını düne ve bugüne altın harflerle yazdırdığı Safranbolu’da her şey yerli yerinde kalmış ve hiçbir şey değerini kaybetmemiş. Tüm zarafetiyle varlığını korumayı sürdüren yapılar, yöreyi tarihi bir müzeye çeviriyor. Camileri, hanları, hamamları ve kendine özgü güzellikleriyle her şey zamana meydan okurcasına ayakta duruyor.

Yaylalar cennet köşesi

Tarihi eserleri ve kimliğini kaybetmemiş evleri kadar doğal güzellikleriyle de Safranbolu göz dolduruyor. Ayrıca, yolu düşüp de kamp kurmak isteyenleri de ortada bırakmıyor. Yörenin tüm güzelliklerinin toplandığı Sarıçiçek Yaylası, bu isteğinizi karşılayacak en doğru adresler arasında yer alıyor. Safranbolu’ya 8 kilometre uzaklıkta bulunan Sarıçiçek Yaylası’nda isteyenler dağa tırmanabiliyor. Masmavi gökyüzü, yemyeşil kırların ihtişamıyla bütünleşiyor ve Safranbolu’da bir yayla cennet bahçesine dönüşüyor. Safranbolu’ya 50 kilometre uzaklıkta bulunan Uluyayla ise bölgenin görülmeye değer bir başka güzelliği… Ortasındaki gölet ve içinde yeraltı nehri olan bir mağarayı kucaklayan Uluyayla, asırlardır ilgi odağı… Yörenin vadileri de oldukça ilgi çekici. Bu vadiler piknik yapmaya elverişli olduğu kadar yürüyüş, tırmanma ve bisiklet gibi diğer turistik etkinliklere de olanak sağlıyor. İncekaya Su Kemeri ve Kanyonu, görkemli evlere sahip Yörük Köyü, Bulak ve Hızar Mağaraları, Hacılar Obası, Üçbölük Köyü civarındaki Kaya Mezarları, Düzce Kanyonu, Gürleyik piknik alanı kentin diğer turizm alanlarından…

Zengin kültürel mirası ve onu korumadaki başarısı Safranbolu’ya ‘Dünya Kenti’ olma özelliğini kazandırmış ve Safranbolu UNESCO tarafından ‘Dünya Miras Listesi’ndeki yerini almış.

Gezmeyi sevenlere…

Tarihi eserler kentin Çarşı kesiminde yoğunlaşıyor ve burası Safranbolu’nun en turistik kısmı olarak biliniyor. Çarşı kesimi, kuzeydeki Kale ile güneydeki Hıdırlık tepelerinden kolaylıkla izlenebiliyor. Daha güneyde kalan Mezarlık ise en iyi panoramik görüntüyü veren yerlerden… Mezarlıktan bakıldığında 4 bin yıllık geçmişiyle insanı zamanda yolculuğa götüren tümülüs görünüyor. Kale ve çevresi ise Safranbolu’nun ilk yerleşim alanları olarak önem taşıyor. Tepede bulunan Eski Hükümet Binası, halen çalışmakta olan iki yüz yıllık Saat Kulesi ve artık kullanılmayan Hapishane Binası kentin görülmeye değer tarihi eserlerinden bazıları… Eski dönemlerde açık hava namazgâhı olarak kullanılan ve üzerinde iki anıt mezar bulunan Hıdırlık Tepesi’nden kentin anıtsal eserleri bir arada görünüyor ve burada manzara, çarpıcı bir etki uyandırıyor. Kentte yirmi beşin üzerinde cami bulunuyor ve camilerin hepsi hem tarihi değeri, hem de mimari yapısıyla büyük değer taşıyor. Köprülü Mehmet Paşa ile Sultan III. Selim’in Sadrazamı İzzet Mehmet Paşa’nın yaptırdıkları, kendi adları ile anılan camiler en çok adı geçenler… Restorasyon çalışmaları süren Cinci Hanı ile günümüzde hâlâ kullanılan Cinci Hamamı, Sultan Deli İbrahim’in danışmanlığına kadar yükselen Safranbolulu Cinci Hoca tarafından yaptırılıyor ve bugün, kentin görülmeye değer eserleri arasında yer alıyor. Safranbolu’nun çeşmeleri ve köprüleri ise başka güzel.

Safranbolu’nun geleneksel lezzetleri

Geleneksel Türk mutfağının zengin çeşitleri ve eşsiz tatları Safranbolu mutfağında da karşımıza çıkıyor. Yörenin kendine özgü yemeklerinin yanı sıra, sonbaharda köylerde yapılan kış hazırlıkları da dikkat çekiyor. Domates salçası, tarhana, ayım denilen erişte, asma yaprağı salamuru, dut pekmezi, üzüm pekmezi, üryani erik kurusu, tavşut denilen elma kurusu, dut kurusu çok seviliyor. Elma-ayva-kızılcık suyundan yapılan marmelat kışın sulandırılarak içiliyor. Evlerde sac ekmeği denilen yufka yapılarak, serin bir yerde saklanıyor; ihtiyaç oldukça sulandırılarak yumuşatılıyor. Daha sonra üstü örtülü bir şekilde bekletilerek kare veya dikdörtgen şekilde katlanıp sofraya konuluyor. Yeşil fasulye ve etli dolma da şehrin doyumsuz lezzetlerinden… Kıyma ve kavurma; tavalarda uzun süre pişirilip kavruluyor, kıyma sahanı denilen büyük sahanlara dolduruluyor, soğuduktan sonra ise serin bir yerde korunuyor. Kış boyunca kalıplarından küçük parçalar halinde kesilerek yemeklerde kullanılıyor ve Safranbolu yemeklerinin lezzetine lezzet katıyor.

Tarihin güzelliklerini Safranbolu’da keşfetmeli

Bugün halen üretimin sürdüğü Demirciler, Bakırcılar, Kalaycılar ve Semerciler Çarşıları kentteki el işçiliğinin devamını sağlıyor. Restore edildikten sonra el sanatları satış merkezi haline gelen tarihi Yemeniciler Arastası ve çevresindeki dükkânlarda, Safranbolu’ya özgü hediyelik eşyalar satılıyor. Çok sayıda turisti ağırlayabilecek otel ve pansiyonların dışında, tarihi evlerden oluşan ev pansiyonları da kentte konaklamayı cazip hale getiriyor. Özellikle Çarşı bölgesinde yoğunlaşan lokanta, kafe ve barlarda her türlü yeme-içme olanağı bulunabileceği gibi, canlı müzik eşliğinde çeşitli animasyonlarla renklendirilmiş eğlence mekanlarına da rastlanabiliyor.

Arnavut kaldırımlı sokakları, yan yana dizilmiş evleri, evlerin detayları kentin üzerinde gizemli ve büyülü bir atmosfer yapıyor. Safranbolu, gezmeye gelenleri yıllar hatta yüzyıllar öncesine sürüklüyor.

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.