Dergimizin Kasım sayısının esnaf köşesi misafiri Ankara’dan Semiz Makina ve Hırdavat oldu. Elektrikli el aletlerinde toptan ve perakende olarak geniş ürün portföyü ile hizmet veren Semiz Makina, birçok ünlü markanın bayiliğini yaparak müşteri ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda kullanıcılara ürün tedariki sağlıyor.
Einhell, Makita, Bea, Proxxon, Osaka gibi birçok dünya markasının bayiliğini yapan Semiz Makina, yaklaşık 6000 çeşit ürünle Ankara-Siteler’de faaliyetlerine devam ediyor. Üretici firmaların üretimlerini ve ürün kalitelerini artırmak adına klasik perakendecilerle iletişim halinde olmaları gerektiğinin altını çizen Semiz Makina Genel Müdürü Mehmet Semiz, üretici firmaların etkin satış ve fiyat politikaları belirlemeleri, yenilikçi olmaları ve piyasa ihtiyaçlarını iyi analiz ederek araştırma yapmaları gerektiğini belirtti. Dergimizin esnaf köşesinin konuğu olarak sektörle ilgili düşüncelerini okuyucularımızla paylaşan Mehmet Semiz, Semiz Makina ile ilgili bilgiler vererek hırdavat sektörü ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Öncelikle firmanızın kuruluşu ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?
Firmamız, 2001 yılında Ankara İli Ulus-Yıba çarşısında elektrikli el aletleri sektöründe toptan ve perakende satış yapmak üzere kurulmuştur. 2004 yılında iş yerimizi yine Ulus’ta daha büyük bir iş yerine taşıdık. 3 yıllık bir çalışmanın sonunda 2007 yılında şu anda çatısı altında olduğumuz, Siteler bölgesinde, toplamda 600m² kapalı alana sahip iş yerimize taşındık ve halen aynı iş yerinde faaliyetlerimize devam etmekteyiz.
Firmanızın ürün gamı hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi markaların satışını gerçekleştiriyorsunuz?
Kuruluşumuzdan bu yana müşterilerimizin talepleri doğrultusunda ürün gamı ve portföyümüzü oluşturma çabası içinde olduk. DBK markası ile başlayan yolculuğumuza, daha sonra Einhell, Makita, Bea, Proxxon, Osaka gibi birçok dünya markalarının bayilikleri eklenmiştir. Şu an itibariyle müşteri taleplerini dikkatle dinleyen, araştırma ve çözüm odaklı ekibimiz sayesinde yaklaşık 6000 çeşit ürünle yolumuza devam etmekteyiz.
Bayiliğini yaptığınız markalarla ilgili yaşadığınız bir sıkıntı var mı? Üretici firmalardan beklentileriniz neler? Yeni ürünlerle ilgili teknik olarak detaylı bilgiye ulaşabiliyor musunuz? Neler söylemek istersiniz?
Bayiliğini yaptığımız markalarla ve firmalarla genel olarak bir sıkıntı yaşadığımızı söyleyemeyiz. Üretici firmaların üretimlerini ve ürün kalitelerini artırmak adına bizim gibi klasik perakendecilerle iletişim halinde olmaları önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra etkin satış ve fiyat politikaları belirlemeleri, yenilikçi olmaları, piyasa ihtiyaçlarını iyi analiz ederek araştırmacı olmaları âcizane önerilerimdir. Yeni ürünlerin teknik bilgilerine ulaşma noktasında hem ürünlerin içinde Garanti Belgeleri, Türkçe Kullanım Kılavuzları ve Yetkili Servis Listeleri bulunuyor hem de internet ortamında bu tip bilgilere ulaşabiliyoruz.
Satış pazarlama faaliyetlerinizi nasıl yürütüyorsunuz? Satış sonrası hizmet ile ilgili neler söylemek istersiniz? Müşterilerinizin ihtiyaç ve talepleri ne yönde oluyor? Yönlendirme yapıyor musunuz?
Satış pazarlama faaliyetlerimiz 2007-2008 yılından itibaren perakende satış mağazamızdan yapılmaktadır. Satış sonrası hizmetler sektörümüzde çok önemli, iş sadece ürünü satmakla bitmiyor. Gerekli durumlarda garantili ürünlerin takibi, yetkili teknik servise gönderilmesi, servisliğini yapmış olduğumuz ürünlerin bakım ve onarımı tarafımızca yapılmaktadır.
Müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerine göre kullanabilecekleri ürün tavsiyesinde bulunuyoruz. Daha etkin ve daha uzun soluklu ürün kullanabilmeleri yönünde yönlendirmelerde bulunuyoruz.
Üretici firmanın tanıtım, reklam ve kampanyaları sizleri ne derece etkiliyor? Satışlarınızın artmasında etkili olduğunu düşünüyor musunuz?
Üretici ve ithalatçı firmalarımızın sektörümüzle ilgili tanıtım ve reklam faaliyetleri maalesef yetersiz kalmaktadır. Ancak dönemsel bazda uyguladıkları fiyat indirimleri ve kampanyaları bizde son kullanıcı olan müşterilerimize yansıtmak suretiyle satış artırma yollarını tercih ediyoruz.
İnşaat sektörü ile nalbur ve hırdavat sektörünün gelişimi doğru orantılı mı? Satışlarınıza etkisi ne yöndedir?
İnşaat sektörü ile nalbur ve hırdavat sektörü gelişimi kısmi olarak doğru orantılıdır. İnşaat sektörünün yanında tarımsal sektörler, imalat Sanayi gibi sektörlerde meydana gelen gelişmeler de sektörümüzü etkilemektedir.
Bölgenizin ekonomisi ve sanayi gelişim hızı ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Ankara genel itibariyle memur şehri olarak tasvir edilir. Ancak bölgemizde sanayi alanında büyük işlere imzalar atılmakta ve son yıllarda bölgemiz ekonomisinde sanayi sektörü de hızla gelişim göstermektedir.
Bölgenizde hırdavat ve nalbur sektöründe ki rekabet ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörde işyerlerinin fazlalığı ve pazarın çok geniş olması rekabeti olumsuz yönde etkiliyor. Yanlış bilgilendirme, küçük portföy ve küçük sermayelerle fazla kazanma hırsı adaletsiz rekabeti beraberinde getirmektedir. Elinde olmayan bir ürün için düşük fiyat veren esnaf arkadaşlar, maalesef stokunda ürün olan esnafın da ticaretini bozmaktadır. Kısaca özetlemem gerekirse; “Bende yok ama komşumda vardır” demeyi unuttuk.
2020 yılı için öngörüleriniz nelerdir? Genel itibariyle sektörel anlamda gelecek yıldan beklentileriniz neler?
Ülkemize yönelik gerek ekonomik gerekse siyasi bir takım saldırıların yaşandığı bir dönemden geçerken bir takım ekonomik çalkantılar yaşamamız olağandır. Bu durumdan ülke ekonomisiyle birlikte sektörümüz de etkilenmektedir. Son iki yıldır yaşanan durgunluk da sektörümüzü olumsuz yönde etkilemiştir. Fakat ben bunun bir toparlanma süreci, piyasaların şekillenmesi ve yeni oluşan duruma uyum sağlama süreci olarak nitelendiriyorum. 2020 yılının 2’nci çeyreğinden itibaren ekonomimiz ve piyasalarda olumlu gelişmelerin olacağı düşüncesindeyim.
Sizce Nalbur ve Hırdavat sektörü ile ilgili yaşanan sıkıntılar nelerdir? Bu konuda çözüm önerileriniz var mı?
Sektörümüzde yerli üretimin azlığı ve dışa bağımlılık en çok canımızı sıkan sıkıntıların başında gelmektedir. Maalesef sektördeki dışa bağımlılık, ithalatçıdan başlayıp sırasıyla sektörde faaliyet gösteren firmalara ve son kullanıcılara kadar sektörümüzle teması olan herkesi etkilemektedir. Döviz kurlarında yaşanan artışlar, ithalat sırasında yaşanan engeller veya sıkıntılar, kalitesiz ürün ithalatı gibi sorun ve sıkıntılar sektörü olumsuz yönde etkilemektedir.
Yerli üretimin artırılması için gerekli araştırma ve çalışmalar yapılmalı, piyasaya girecek üreticilere yönelik teşvikler sağlanmalı, üretim maliyetlerini düşürücü tedbirler alınmalı, ülkemizde üretilen ürünler için gerekirse ithalat engelleri konulmalı, ilave vergi ve fonlar getirilmeli.
E- ticaret siteleri (nalbur-hırdavat malzemeleri üzerine) hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Sektörün geleceğini nasıl değerlendirirsiniz?
E-ticaret sektörünün potansiyelini tam olarak ortaya koyabilmesi için klasik perakendeciler ve KOBİ’lerin sisteme dahil olması ve faaliyetlerini ilerletmesi en önemli gereksinim olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, algı ve altyapının iyileştirilmesi, idari yapı ve sektör arasındaki iletişimin kuvvetlendirilmesi odakları güncelliğini koruyor. Türkiye’nin e-ticaret potansiyelini tam olarak etkin hale getirmesinin, ülke ekonomisine ve ihracatına önemli katkılar sağlayabileceğini de belirtmek gerekiyor.
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Piyasalarda yaşanan ekonomik sıkıntıların 2019 yılında kalmasını, 2020 yılından itibaren toparlanma sürecine girmemiz ve gelecek yılların piyasalar ve ülkemiz içinde bol bereketli kazançlar getirmesini diliyor, saygılar sunuyorum.
