BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, ülkemizdeki binaların yüzde 85’inde su yalıtımı olmadığını, bu nedenle birçoğunun depremde yıkılma riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı
17 Ağustos depreminde binaların yıkılmasının en önemli nedeninin “Korozyon” yani binalardaki taşıyıcı demirlerinin çürümesi olduğunu belirten yalıtım sektörünün öncü kuruluşu BTM’nin Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, korozyondan korunmanın tek ve etkili yolu olan su yalıtımının ülkemizde hala binalar için zorunlu olmadığını söyledi. Ürkmez, su yalıtımı olmayan binaların deprem için büyük risk taşıdığının altını çizdi.
Yıkılan binaların %64’ünde su yalıtımı yoktu
Yalıtım alanında çatıdan temele geniş bir ürün yelpazesiyle sektöre hizmet veren BTM’nin dünya standartlarında CE belgeli su yalıtımı ürünleri binaların ömrünü uzatarak daha güvenli hale gelmesine katkıda bulunuyor. 17 Ağustos depreminden bu yana, binaların güvenliğini sağlayacak birçok tedbirin alınmadığını bildiren Levent Ürkmez,“Bir binanın depreme karşı dayanıklı olması için en önemli sigortası su yalıtımı. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı sistemlerindeki demirler yıllar içinde korozyona uğruyor. Yani paslanıyor. Yapılan testler de gösteriyor ki su yalıtımsız bir bina 10 yıl içinde taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybediyor. Bu da binaların depreme karşı savunmasız kalması anlamına geliyor ve özellikle şiddetli bir deprem karşısında yıkılma riski en yüksek bina grubunu bunlar oluşturuyor.
17 Ağustos depreminin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından 55 bin 651 konut ve işyerinde yapılan araştırmaya göre; bu binaların yüzde 79’u hasarlı bulundu. İncelenen bu binaların yüzde 64’ünde ise su yalıtımı olmadığı için taşıyıcı sistemlerin korozyon nedeniyle paslandığı yani çürüdüğü belirlendi. Bu da gösteriyor ki güvenli binalar için alınması gereken 
ilk ve en önemli tedbir, standartlara uygun, CE belgeli yalıtım malzemeleriyle su yalıtımı sağlanması”.
Bakanlık çalışmaları sonuçlandırmalı
Bakanlık nezninde başlatılan su yalıtımını zorunlu hale getirecek çalışmaların bir an önce sonuçlandırılmasını beklediklerini söyleyen Levent Ürkmez, “Bilime, mühendisliğe, akla ve uygarlığa aykırı olarak uygulanan rant politikaları nedeniyle ülkemiz sadece bir deprem ülkesi değil, aynı zamanda bir afet ülkesi olmuştur” diyen BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, bunun ekonomik sonuçlarının da çok ağır olduğunu kaydetti. Levent Ürkmez, “Her yıl GSMH’nın ortalama %3’ü afet zararlarını karşılamaya harcanıyor. Bu rakam yaklaşık 20 milyar dolar. Yeni acıları ve utançları tekrar yaşamak istemiyoruz. Deprem nedeniyle meydana gelen can kayıplarının ve hasarların azaltılmasının tek yolu; depreme karşı dayanıklı yapılar ve yerleşim alanları tasarlamak. Bu noktada yalıtım sektörü olarak sorumluluğumuz büyük. Halkımızı bilinçlendirmek için elimizden geleni yapıyor, yaşayacağı binaları seçerken su yalıtımı olup olmadığını sorgulaması gerektiğini vurguluyoruz” dedi.
