25 Nisan 24 Perşembe 17:49
Perşembe, Nisan 25, 2024
spot_img

EN YENİ

Deprem Sonrası Kurtarma ve Çalışma Güvenliği

Verimli toprakları olan eşsiz doğal zenginliklere sahip güzel ülkemiz maalesef bulunduğu coğrafi konum olarak deprem kuşakları üzerinde bulunmaktadır.

Deprem bir doğa felaketi olarak bilinmektedir. Büyük depremler sonrası ülkemizde can ve mal kayıplarımız büyük olmaktadır. Elbette deprem bir felaket olsa da bu felaketten önce önemli tedbirler alınarak ve etkili büyük hazırlıklar yapılarak bu felaketin kötü sonuçlarını minimize edebilir hatta yok edebiliriz.

Türkiye, ilk olarak yaşamakta olduğu coğrafyanın büyük ve derin deprem kuşakları ile sarıldığını bilimsel olarak kabul etmelidir. Bu kabulleniş sonrası yapılacak olan ilk olarak mevcut ülke genelindeki tüm yapıların kontrol edilerek depreme uygunluğu teknolojik gelişmeler ışığında bilimsel olarak tespit edilmelidir. Bu tespitler sonrası atılması gereken tüm adımlar inşaat yüksek kazanç (rant) döngüsüne ve kamuoyu baskısına boyun eğmeden bir an önce atılmalıdır.

Türkiye deprem gerçeği ile Marmara(Gölcük) Depremi, Düzce Depremi, Van Depremi, Elazığ Depremi ve son olarak İzmir ilimizde gerçekleşen depremler ile onlarca defa yüzleşti.

Son olarak yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası 06 Mart 2023 tarihi itibarıyla AFAD kurumunun açıkladığı resmi verilere göre; 45.968 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 108.068 vatandaşımız yaralı olarak kurtulmuştur. Bölgeden tahliye edilen ve kendi imkânları ile gittikleri illerde valilik veya kaymakamlıklara başvurarak kayıt yaptıranların sayısı 1 milyon 971 bin 589’a ulaştı.

Tüm ülke genelinde insanlarımız imkânları dâhilinde yardıma koşmuş, acil ihtiyaç olan kan ve erzak konusunda adeta yarışmışlardır. Bu milletçe olan birlik ve beraberliğimizin en büyük göstergesidir.

Bir depremden sonraki arama-kurtarma çalışmalarının etkin ve verimli bir şekilde yapılmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri ekiplerin depremden etkilenen afet bölgesi ile ilgili, arama-kurtarma faaliyetlerini hızlandıracak ve kolaylaştıracak lokal bilgilere (örneğin, yerleşim yeri, binalar ve bina sakinleri ile ilgili bilgiler) kısa sürede ulaşabilmeleridir. Ancak mevcut durumda arama kurtarma ekipleri ilgili lokal bilgilere kısa sürede ve sağlıklı bir şekilde ulaşamamaktadır. Bu durum arama-kurtarma çalışmalarının yavaş veya yanlış yönde ilerlemesine neden olmaktadır.

Meydana gelen deprem sonrası çöken ve tamamen yıkılan yapılar başta olmak üzere herhangi bir yerde mahsur kalanların kurtarılması için yürütülen çalışmaların tümüne “ Arama-Kurtarma ” denir. Bilhassa yapılaşmanın yoğun olduğu şehirlerde arama kurtarma çalışmalarının başarıyla yürütülmesi ve tamamlanmasında başlıca şart disiplin ve organizasyon kültürüdür.

Arama-kurtarma organizasyonlarının başarıya ulaşması için ayrıca, uygun ekipler kurulmalı ve bu ekiplerde görev yapan personele bilgi ve becerisini arttıracak eğitimler verilmelidir.

Bir sonraki aşamada ekiplerin organizasyon kültürü kazanmasını sağlayacak eğitim programları düzenlenmeli ve hazırlanan senaryolar çerçevesinde tatbikatlar yapılmalıdır.

Arama-Kurtarma faaliyetlerinde görev alacak ekiplerin muhtemel bir afet durumunda başarılı olmaları için; kamu kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ve uluslararası yardım kuruluşlarının çalışmalarını organize edecek afet öncesi ‘‘Kriz Yönetim Merkezleri’’nin kurulması ve gerekli altyapı çalışmalarının hazır duruma getirilmesi gerekir.

Afet durumunda ‘‘Kriz Yönetim Merkezi’’nin toplanma süresi, arama-kurtarma çalışmalarını doğrudan etkilemektedir. Merkez ne kadar hızlı toplanırsa, değerlendirilen ilk bilgiler çerçevesinde ekip, araç-gereç ve malzemelerin olay bölgelerine sevkiyatı da o oranda daha hızlı yapılır.

Deprem enkazı olmuş yapılara müdahale sırasında alınması gereken önlemler ;

  • Olay yeri ve çalışma alanı güvenli hale getirilmeli,
  • Çökme sonucu yapısal özelliklerini kaybeden binada, çalışmaların etkisi veya artçı şoklar sonucu meydana gelmesi muhtemel çökmelerin önlenmesi için dayanak ve destek çalışmaları yapılmalı,
  • Bina enkazında mahsur kalan yaralıların ve hayatını kaybedenlerin yerleri belli değilse; afetzedelerin bulundukları yerler tespit edilmeli ve çalışma sırasında karşılaşılacak muhtemel sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalı,
  • Arama-kurtarma ekibinin olumsuz durumlarda kullanacağı acil durum araç-gereç ve malzemelerin temini ile korunmasına yönelik çalışmalar yapılmalı,
  • Kurtarma çalışmalarında ve sonrasında afetzedelere yönelik ilkyardım ve tıbbi destek çalışmaları yapılmalı, ağır yaralılar acil olarak hastanelere ulaştırılmalıdır.

Kurtarma ekipleri deprem mahalline ilk ulaştıklarında, yıkılmış binaların hangilerinde mahsur kalmış insanlar olabileceğini değerlendirirler. Bunu, büyük beton kirişlerin veya merdiven boşluklarının altındaki “yaşam boşlukları” arayarak yaparlar; zira buralarda hayatta kalmış insanlar bulunabilir.

Deprem sonrası kurtarma çalışmalarında görev alanların kurtarma çalışmaları sırasında güvenlikleri açısından, bir binanın daha fazla çökmesi ihtimali, gaz sızıntısı, su baskını ve çatılardaki asbest türünden tehlikeli maddeler de dâhil olmak üzere diğer tehlikeler de göz önünde bulundurulur.

Kurtarma ekipleri hayatta kalanlara ulaşmaya çalışırken, destek görevlileri de bina hareketlerini izler ve her tür sese kulak kabartır.

Tamamen çökmüş binalar genellikle en son aranır, çünkü hayatta kalanları bulma olasılığı düşüktür.

Kurtarma ekiplerinin çalışmaları, genellikle afet acil durum gibi konuları görev yapmış bir kurum tarafından koordine edilir. Kurtarma ekipleri özel olarak eğitilir ve ikili ya da daha büyük ekipler halinde çalışırlar, yerel halk da genellikle çalışmalara katılır.

Kurtarma çalışmaları yapan ekipler enkazı kaldırmak için kazıcılar, taşıyıcılar ve hidrolik krikolar da dâhil olmak üzere ağır makineler kullanır. Binaların dışındaki büyük beton kalıplar, uygun iş makinaları ile kenara çekilerek kurtarma ekiplerinin içeride mahsur kalan insanları görmesi sağlanabilir.

Esnek çubukların ucundaki video ekipmanı, boşluklardan geçirilerek hayatta kalanların yerini tespit etmeye yardımda kullanılır. Uzman ses ekipmanı en zayıf sesleri birkaç metreye kadar tespit edebilir. Kurtarma ekibinin bir üyesi üç kez vuruşla ses çıkarıp bir yanıt duymayı beklerken alanda sessizlik gerekir.

Karbondioksit detektörleri bilinci yerinde olmayan kazazedeleri bulmak için kullanılabilir. Bunlar en iyi kapalı alanlarda çalışırlar ve havadaki Karbon monoksit (CO2) yoğunluğunu tespit ederler.

Termal görüntüleme ekipmanı, görevlilerin doğrudan görüş alanında olmayan insanların yerini belirlemek için kullanılabilir. Bu cihazlar vücut ısısını tespit etmeye yarar.

Büyük beton kalıplar kaldırıldıktan sonra, kurtarma ekipleri ellerini ve çekiç, kazma ve kürek gibi küçük aletlerin yanı sıra motorlu testereler ve demir kesiciler kullanırlar.

Arama-Kurtarma ekipleri keskin moloz parçalarını kaldırırken baş ve ellerini korumak için kask ve eldiven gibi koruyucu ekipmanlar kullanırlar.

Ancak Türkiye’de, kurtarma çalışmalarının yavaş ilerlediği ve makine bulunmayan bazı bölgelerde yerel halkın donmuş ıslak molozları çıplak elleriyle kazıdığına çok sık tanık olunuyor.

Deprem enkazında bulunan beton molozları ve diğer ağır bina parçalarını elle taşımak için sağlam iş eldivenlerine ihtiyaç var. Çünkü içeride birinin hayatta olduğu duyulduğunda tüm ağır iş makineleri duruyor ve elleriyle kazmak zorunda kalıyorlar ve bu insan kapasitesinin ötesinde bir durum ortaya çıkıyor. Sahada ellere, onlar için de eldivenlere ve diğer koruyuculara ihtiyaç vardır.

Tüm bu bilgiler ışığında bir deprem sonrası arama ve kurtarma çalışması yapan insanların gerekli eğitim almış, deneyimli ve çalışma güvenliğini iyi bilenlerden olmaları çok önemlidir. Etkin ekipmanlar ile donatılmış olmaları ve çalışma sahasına uygun koruyucu elbiselerinin olması depremzede ve arama kurtarma yapanlar açısından hayati önem taşır.

Şevket Gölük 

Enerji ve İş Güvenliği Uzmanı 

Gazeteci & Yazar

 

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.