20 Nisan 24 Cumartesi 16:26
Cumartesi, Nisan 20, 2024
spot_img

EN YENİ

TÜRK TİCARETİNİN YENİ ROTASI GÜNEY AFRİKA

ntAfrika pazarında oldukça büyük bir potansiyel olduğunu sık sık dile getiren yetkililer özellikle Afrika pazarına açılan kapının Güney Afrika’dan geçtiğini aktararak çalışmaların ivedilikle yapılması gerekti konusunda hem fikir. Türkiye; DEİK, Güney Afrika Cumhuriyeti
İş Forumu ile Temmuz ayında  geniş kapsamlı bir çalışma yapmış, akabinde Eylül ayında Johannesburg şehrinde düzenlenen Bauma Conexpo Afrika 2015 ile  İMMB Yapı Malzemeleri Komitesi öncülüğünde ilk kez milli katılım  göstererek ikili ilişkileri genişletmiş  ve iş birliklerini artırma fırsatı  yakalamıştır. Bütün bunlara istinaden siz  okuyucularımıza Güney Afrika  pazarı ile ilgili geniş bir dosya hazırlayarak konuyu Nalbur Teknik ergisi içerisinde ele almaya çalıştık.

Güney Afrika Bölgesi ile Türkiye arasındaki ekonomik geçmiş
Güney Afrika Cumhuriyeti Afrika Kıtasının güney uç bölgesini kaplayan ve Atlas Okyanusu ile Hint Okyanusuna uzun kıyıları bulunan üç tarafı denizle çevrili bir yarımada konumunda olmakla birlikte, ülkeler ve sınırları; Namibya (855 Km), Botsvana Cumhuriyeti (840Km), Zimbabwe (225 Km), Mozambik Cumhuriyeti (491Km), Swaziland Krallığı (430 Km), Lesoto (909Km)’dır. Aslında en uzun kara sınırlarının
görüldüğü Lesoto, tamamen GAC toprakları tarafından çevrilidir. GAC toprakları 9 eyalete ayrılmış olup bunlar; Gauteng, Western Cape, Kwazulu Natal, Eastern Cape, Northern Cape, Limpopo, Mpumalanga, Free State and the North West’dir. Yasal başkent Cape Town olmakla birlikte yönetim için başkent Pretorya’dır. Diğer önemli şehirler Johannesburg, Durban, Port Elizabeth, Bloemfontein ve East London’dır.
Uluslararası ticaret limanı Port Elizabet olmakla birlikte son yıllarda özellikle Durban, Cape Town ve Port Elizabet’in batısında yeni bir liman inşası ile deniz ticareti ulaşımının ülke sınırları içinde yayılma öngörülmüştür. Özellikle Durban BAE’de Dubai örneği bir gelişim çizgisine
yönelmiştir. GAC demokratik değerlere dayanan anayasal düzeni ve gelişmiş ekonomisiyle günümüzde Afrika kıtasındaki en güçlü ve istikrarlı ülke konumundadır. GAC’daki güçlü ve istikrarlı yapı Türkiye ile arasındaki ekonomik ilişkileri artırarak sürdürmeye devam etmiştir. Ülkemiz ile GAC arasındaki ticari ilişkiler 1966 yılından beri devam etmektedir. 1980 yılına kadar ülkemizde uygulanan dış ticaret
politikaları yüzünden düşük düzeyde seyreden ticari ilişkiler 1981 yılından sonra hızla artmaya başlamış ve 2000 yılına kadar belirgin bir seviyeye gelmiştir. 2004 yılını izleyen süreçte özellikle Türkiye’nin dış ticarette stratejik yaklaşımı ve ayrıca GAC’da da ciddi dışa açılma hareketleri, ticaret hacminin artmasında önemli rol oynamıştır. Karşılıklı üst düzey ziyaretleri ve işadamlarının/ kadınlarının da ilgisi ile Türkiye ile GAC arasındaki ticaret, artış surecine girmiş, dış ticaret hacmi 2004 yılında ilk kez 1 milyar doları aşmıştır. Geçtiğimiz 10 senede
boyunca dış ticaret hacmi artış göstererek, 2014 yılında 1.7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.

Güney Afrika sadece yapı sektöründe değil, diğer alanlarda çok ciddi iş potansiyeline sahip
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçılar Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz’ün Güney
Afrika Cumhuriyetleri ile ticari ilişkilerimizin zaman geçmeden daha da ilerlemesi gerektiğine va GAC’nin Afrika’nın giriş kapısı niteliği taşımasından dolayı oldukça önemli bir pazar olduğundun bahsetti. Güney Afrika’yı kıtanın kapısı olarak gördüklerini söyleyen Mertöz,
“Güney Afrika hem sosyal hem de ekonomik yönden hızla gelişmekte, biz bu pazar için geç kaldığımızı bile söyleyebiliriz. Güney Afrika
sadece yapı sektöründe değil, diğer alanlarda çok ciddi iş potansiyeline sahip. Türk ihracatçısı hazır pazarlarına odaklanıp kalmasın, ufkunu geniş tutsun, biz bu pazarda yaptığımız incelemeler sonucunda Türk firmalarının burada çok iş yapacağına inandık” ifadelerini kullandı. Gerçekleştirdiği 3.4 milyar dolarlık yapı malzemeleri ithalatı ile dikkat çeken Güney Afrika pazarından, sadece 45 milyon dolarlık pay alan Türk yapı sektörü daha fazla ihracat için atağa kalkıyor. İMMİB Yapı Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar ise, “Güney Afrika’nın ithalat sıralamasında Türkiye ilk 15’de yer alırken, bu sıralama yapı malzemeleri için yapıldığında ilk 20’ye bile giremiyoruz” dedi. “Bu rakamlar
sektör olarak bu pazara ne kadar uzak kaldığımızın bir göstergesi” diyen Urfalılar, “Katıldığımız fuarlar ile ihracatçımıza uzak gibi görünen pazarları yakın ediyoruz, bir ihracatçı için uzak kavramını mesafeler değil, navlun fiyatları belirlemeli” diye konuştu. Türk yapı sektörünün Afrika pazarından daha fazla pay alabilmesi için “Bauma Conexpo Afrika 2015” fuarına milli katılım gerçekleştirdiklerine değinen Urfalılar şöyle devam etti: “Bölge ülkeler ve mevcut ihracat pazarlarında yaşanan ekonomik ve siyasal sorunlar sektör olarak yeni pazarlara yöneltiyor. İhracatçılar üzerinde uzak algısı olan bu pazara, Türk yapı malzemeleri komitesi olarak, 246 metrekare  alanda, 10 firma ile milli katılım  gerçekleştirdik. 68 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan fuar bu yıl 42 ülkeden 616 katılımcı firma ve 110 ülkeden 14 bin 700 ziyaretçiyi
ağırladı. Bunlar çok ciddi rakamlar. Türk yapı komitesi olarak fuara ilk kez gerçekleştireceğimiz katılımın pazarda ki payımızı çok ciddi
seviyelere çıkaracağına inanıyorum. Yabancıların Türkiye’deki yapı malzemesi kalitesinden hiç haberleri yok. Her fırsatta sektörün büyüklüğünü ve kalitesini vurguluyoruz. Biz inşaat demiri ihracatında dünya birincisiyiz. Seramikte, doğal taşta, çimentoda, boruda ve pek çok üründe dünyada öndeyiz. Bunları anlattıkça insanlar şaşırıyor”. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçılar Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz ve İMMİB Yapı Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar Güney Arika ile aramızdaki ticari ilişkilerin yetersiz olduğunu aynı zamanda Türk Yapı sektörününün Afrika pazarı için tekrar atağa kalkacağı yerin Güney Afrika olduğunu önemle belirtiyorlar.

Güney Afrika Cumhuriyeti İş Forumu ile Güney Afrika pazarı masaya yatırıldı
GAC ülkeleri ile aramızdaki ticari ilişkilerin gelişmesi yönünde fuar ve iş forumları sürerken bir önemli toplantıda DEİK öncülüğünde Temmuz ayında gerçekleşti. Önemli konuların masaya yatırıldığı Güney Afrika Cumhuriyeti İş Forumu’nda T.C. Ekonomi Bakan
Yardımcısı Adnan Yıldırım, Güney Afrika Cumhuriyeti KOBİ’lerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Elizabeth Thabethe ve Güney Afrika Ankara Büyükelçisi Vika Mazwi Khumalo’nun katılımları ile DEİK Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın’ın ev sahipliğinde gerçekleşti. İki ülke işadamlarının daha sık bir araya getirilmesi ve yeni işbirliği fırsatlarının yakalanması için düzenlenen forumda, açılış
konuşmalarında DEİK Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın Güney Afrika’da gerçekleştirilmesi planlanan projelerde, Türk iş dünyasının önemli roller alabileceğini vurgulayarak firmaların Güney Afrika piyasasında kısa vadeli değil uzun vadeli planlama ve strateji izlemeleri gerektiğini belirtti.

Güney Afrika Cumhuriyeti KOBİ’lerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Elizabeth Thabethe
Güney Afrika Cumhuriyeti KOBİ’lerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Elizabeth Thabethe ise Güney Afrika’nın birçok ülke ile tercihli ticaret anlaşmasının bulunduğunu kaydetti. İki ülkenin stratejik konumlarından faydalanılması gerektiğini belirten Thabethe, Güney Afrika
Cumhuriyeti’nin Afrika’nın önemli ekonomik güçlerinden biri olarak yoluna devam ettiğini söyledi. Güney Afrika’da yatırımcılar için
önemli fırsatların bulunduğunu hatırlatarak, Türk iş dünyasının yerel üreticiler ile ortaklık kurabileceklerini dile getirdi. Afrika’nın nüfusunun 1 milyar civarında olduğunu ve Güney Afrika’dan her yere açılımın mümkün olduğunu vurguladı. Thabethe, Güney Afrika’da gümrük vergilerinin iş çevresi için son derece dostane seviyede olduğunu ve teşviklerle birlikte doğrudan yatırımları çektiklerini ifade etti.

– Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım
Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, hedeflerinin iki ülke arasındaki imkanlardan en fazla verimi elde etmek, ticaret politikalarına yoğunlaşmak ve ortak yatırımları arttırmak olduğunu ifade etti. Afrika stratejisi sayesinde iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerde önemli mesafelerin kat edildiğini belirten Yıldırım, Afrika’daki Türk yatırımlarının 6,3 milyar dolara ve Türk müteahhitlik firmaları tarafından kıtanın tamamında üstlenilen projelerin değerinin 55 milyar dolara ulaştığını vurguladı. Türkiye’nin Sahra Altı Afrika’daki en büyük ikinci ticaret ortağının Güney Afrika olduğuna işaret eden Yıldırım, iki ülke arasındaki ticaret hacminin iki kattan fazla arttığını ekledi. Türkiye’nin sadece Güney Afrika’da yaklaşık 500 milyon dolar değerinde yatırımı olduğunu ve Türk müteahhitlerce bugüne kadar Güney Afrika’da 19 milyon dolar değerinde toplam 3 proje üstlenildiğini ifade eden Yıldırım, Türkiye-Güney Afrika 3. Dönem Karma Ekonomik Komisyon Toplantısının 2015 yılı bitmeden gerçekleştirilebileceğini belirtti. İki ülke arasındaki ticaretin
ve yatırımların hedeflenen seviyelere çıkması için 2000 yılında imzalanan “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, mevcut potansiyel ve stratejik pozisyonlara bakıldığında iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için sayısız fırsatların olduğunu hatırlattı.

Peki Türk İş dünyası için Güney Afrika’daki iş fırsatları nelerdir?
Zengin hammadde kaynakları, gelişmiş altyapısı, tekstil, turizm, otomotiv ve tarım gibi önde gelen sektörleriyle, Afrika kıtasının en büyük ekonomisi konumunda olan Güney Afrika Cumhuriyeti (GAC), Afrika kıtasının yüzölçümünün sadece %3’ünü kaplamasına rağmen ülke olarak Afrika kıtasının toplam sınai üretiminin %40’ını, kıtanın toplam GSYIH’sinin %20’sini, toplam elektrik üretiminin %50’sini ve
maden üretiminin ise %45’ini gerçekleştirmektedir. Dünyadaki en ‘açık’ ekonomilerden birine sahip olan Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ulaşım alt yapısı iş dünyası için oldukça gelişmiş olup, Afrika kıtasında bulunan en iyi yapıya sahiptir. Büyük çaplı limanları, etkin kara ulaşım ağı, özellikle ABD ve Avrupa ile havayolu bağlantıları mevcuttur. Geçen 10 yıl içinde diğer Afrika ülkeleri ile ticareti oldukça gelişen GAC’ın ihraç ürünlerinin büyük bir bölümü imalat sanayi ürünlerinden oluşmaktadır. İmalat sanayisi; gıda, tekstil, madencilik ve enerji, ağır kimyasal ve mineral işletmeciliği ile demir-çelik gibi endüstrilere dayalı olarak büyük ölçüde sermaye yoğun bir sanayidir. İmalat sanayi ürünleri ihracatı yanısıra, maden bakımından dünyanın en zengin doğal kaynakları sahip olan GAC’de, maden ürünleri ihracatı toplam
ihracatın 1/3’ünü oluşturmaktadır. Başlıca madenleri; platin, altın, bakır, elmas, kömür, uranyum, manganez, krom ve demir cevheridir.
GAC’ın ithalatında üst sıralarda yer alan ürünler, ham petrol, petrol yağları, otomotiv ve yan sanayi ürünleri, telefon cihazları ve ekipmanları, hava ve kara taşıtları için aksam ve parçaları, ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları, tıbbi ilaçlar, kauçuk dış lastikler, pirinç ve
matbaacılık makineleri şeklindedir.

Güney Afrika pazarına giriş koşulları
a. Pazarın özellikleri:
Güney Afrika ekonomisi serbest girişim ve piyasa ekonomisi prensiplerine dayanmakla birlikte bazı önemli sektörlerde (ulaştırma, haberleşme ve elektrik gibi) kısmen veya tamamen devlet mülkiyeti ve kontrolü mevcuttur. Devlete ait belirli işletmelerin ticarileştirilmesi, yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi çalışmaları devam etmektedir. Gelişmiş bir örgütlenme yapısına sahip, gerekli dağıtım mekanizmaları oluşturulmuş, düzenli bir piyasa düzenine sahip olan Güney Afrika’da yasalar ve ticari uygulamalar Kuzey Amerika
ve Avrupa’dakilerle benzerlik taşımaktadır. Kuralları, prensipleri oluşmuş bu piyasada ihracatçıların pazara girişte kullanabileceği seçenekler yeterli çeşitliliktedir. Modern ve güçlü bir ulaşım ve iletişim altyapısına sahip olan, bankacılık ve finans sektörünün gelişmiş olduğu GAC’de piyasa aktörleri olarak büyük zincir mağazaları, acenteler, genel ithalatçılar, ithalatçı toptancılar,imalatçılar, ihtisas firmaları, toptancılar ve perakendeciler mevcuttur. İthal mallarının ülkeye girişinden nihai tüketiciye ulaşmasına kadar uzanan zincirin halkaları her ülkede olduğu gibi sektöre ve ürüne göre değişmektedir.

b. Pazara giriş stratejileri:
Güney Afrika pazarına giriş stratejileri, diğer yeni Pazar stratejileri ile aynıdır; pazarın gezilmesi, pazarda araştırma yapılması, ilgili iş çevreleri ile görüşülmesi ve ürüne uygun bir pazar olup olmadığına karar verilmesi. Pazara girişte kullanılabilecek seçeneklerden biri olan acenteler, sürekli ve büyük miktarlarda satış hedefleyen ihracatçılarımız için uygun bir tercih olabilecektir. Bu tür firmalarımız için müşterinin bulunması, bağlantıların düzenli ve tatminkar şekilde kurulup sürdürülmesi, pazardaki güncel  veya konjonktürel gelişmelerden
zamanında haberdar olunabilmesi, sevkiyat ve teslimat işlemlerinin tamamlanması gibi konularda acenteler GAC’de önemli görevler üslenebileceklerdir. Şüphesiz acente ile yapılacak temsilcilik sözleşmesinin diğer ülkelerde de olduğu gibi iyi bir şekilde düzenlenmesi gereklidir. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yaşayan ve sayıları 100 civarında olduğu tahmin edilen Türk işadamları pazara giriş için bir başka seçenektir. Burada yaşayan Türk işadamları ile işbirliği özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için daha uygun bir yoldur. Ürün tanıtımı ve potansiyel müşterilerle tanışma, pazar hakkında bilgi edinme ve rekabet gücünün tesbiti açısından GAC’de yapılan ulusal ve uluslararası fuar ve sergilere iştirak etmek piyasaya girecek firmalarımız için bir başka imkan sunmaktadır. Bu
amaçla genel fuarların yanısıra, ihtisas fuarlarına katılım mümkün bulunmaktadır. Bunun dışında franchising sistemi de pazara girişte bir başka alternatif olarak kullanılabilecektir. Diğer taraftan, hipermarketler, çok şubeli büyük mağazalar etkin bir pazarlama için uygun birer piyasa kanalıdır. Ancak, uzun vadeli pazarlama stratejileri ile pazara giriş önem taşımaktadır. İthalatçılarla ilişkilerde dikkatli ve özenli
davranılması, (düzenli çalışma, taahhütlerin zamanında ve eksiksiz yerine getirilmesi, siparişlerin düzgün bir şekilde gönderilmesi) gerekmektedir. Ayrıca, toplumun, tanınmış marka ve ürünleri tercih eden yüksek gelirli üst kesim ve yoksulluk sınırında yaşamını sürdüren alt kesim şeklinde ikiye ayrılmış olması nedeniyle ürün kalitesi ve fiyat açısından hedef kitlenin doğru belirlenmesi
zorunluluk arzetmektedir. Ambalajlama, etiketleme ve paketlemeye dikkat edilmesi, talebe ve standartlara uygun hareket edilmesi, gerekli bilgileri içeren etiketlemenin ihmal edilmemesi yararlı olacaktır. Ülkenin dış ticaret mevzuatı, ithalat rejimi, gümrük oranları, gümrük tarifeleri ve diğer vergiler, ithalat için gerekli belgeler ve kambiyo rejimi konularında gerekli ön araştırmaların yapılması da daha sonra ortaya çıkabilecek sorunları asgariye indirecektir. Güney Afrika ile ticaret yaparken farklı grupların (siyahlar, beyazlar, hintliler) kültürel özelliklerine dikkat edilmesi yararlı olacaktır. Düzgün yürüyen, ancak yavaş işleyen bir sisteme sahip olan GAC ile iş bağlantılarında
sabırlı olmak gerekmektedir. Güney Afrika’yı bir Afrika ülkesi olarak değil, gelişmiş, tüketicinin korunduğu, mağazalar zincirinin çok güçlü ve kurallarının katı olduğu bir ülke olarak değerlendirmekte fayda vardır.

d. İhraç potansiyeli olan ürünler:
Güney Afrika pazarının yapısı, piyasadaki ürünlerin kalitesi, piyasa fiyatları, gelir seviyesi ve geçmiş yıllara ait ihracat rakamları ve ihraç malları yelpazesinin değerlendirilmesi sonucunda Güney Afrika Cumhuriyetine ihracatta aşağıdaki malların avantajlı olduğu ve ihraç potansiyeli taşıdığı düşünülmektedir.

-Otomotiv ürünleri, yedek parçaları ve aksesuarları
-Otomobil, otobüs, kamyon dış lastikleri
-Traktörler, aksam ve parçaları
-Çeşitli pompa ve valfler
-Hijyenik kağıt ürünleri (hijyenik havlu, tampon, çocuk bezi, tuvalet kağıdı, mendil, kağıt havlu vb.)
-Camdan ev ve mutfak eşyaları
-Paslanmaz çelik ev mutfak eşyası
-Mermer
-Bakır cevherleri ve konsantreleri
-Ponza taşı
-Ev tekstil ürünleri (battaniye,
çarşaf, masa örtüsü, havlu, perde, mefruşat)
-İplik, mensucat
-Denim dokuma
-Akrilik iplik
-Yünlü kumaş
-Suni elyaftan kumaş
-Halı, kilim
-Örme kumaşlar
-Tekstil ve konfeksiyon ürünleri (eşarp, şal)
-Deri ürünleri (deri konfeksiyon, çanta, terlik, kemer, cüzdan)
-Ayakkabı
-Kozmetik ürünleri ve tuvalet müstahzarları (parfüm, sabun, şampuan)
-Yapı malzemeleri (seramik, fayans, karo vb.)
-PVC, plastik boru
-Elektrikli ev aletleri, aksam ve
parçaları (Buzdolabı, çamaşır makinası, televizyon vb.)
-Ocaklar, fırınlar
-Demir-çelik mamulleri
-Kablo
-Mobilya
-Çeşitli makine ve teçhizat
-Çeşitli kimyasallar
-Gıda işleme ve paketleme
makineleri
-Gıda
-Zeytin
-Zeytin yağı
-Yemeklik yağlar
-Bakliyat ürünleri (Mercimek,
nohut, fasulye, bezelye)
-Fındık
-Kuru incir
-Kuru kayısı
-Kekik, defne yaprağı
-Makarna
-Şekerleme ve şeker mamulleri,
bisküvi, gofret vb.
-Domates konserveleri
-Baharat
-Güvenlik sistemleri ve ürünleri
Önceki yıllara göre GAC’ne ihracatında önemli artış kaydedilmiş olan kağıt havlu, tuvalet kağıdı, çocuk bezi, ıslak mendil gibi ürünlere uygulanan gümrük vergisi %20’dir. Gelişmiş bir otomotiv sanayiine sahip olan GAC’de kauçuktan dış lastikler sektöründe iç talep canlılığını sürdürmektedir. Bu nedenle, lastik ihracatımızın önümüzdeki yıllarda artışının devam etmesi ve ülke pazarındaki payımızın yükselmesi muhtemeldir. Ürünün gümrük vergisi çeşitli ebatlara göre değişmekte ve % 30’a kadar yükselen oranlarda vergi alınmaktadır. Güney Afrika Cumhuriyeti kabuklu kuru meyveler ayrıca, sezonların değişik olması nedeniyle ülkemizde yetişen taze meyveler ihracatı açısından uygun bir pazardır. Bu grupta yapılan ihracat yıllar itibariyle değişiklik göstermekle birlikte ihracatımızın artması, kurutulmuş yemişlerin çeşitlerinin
artırılması olası görülmektedir. Taze meyvelerde gümrük vergisi oranları değişmekte, ülkeye özgü meyvelerin gümrükleri % 35’e kadar yükselirken, Türkiye’den ihracı düşünülebilecek olan kiraz, kayısı, şeftaliye % 5 oranında gümrük vergisi uygulanmaktadır. Bu ürünlerin ülkede yaygın olarak bulunan mağaza zincirleri vasıtasıyla satışı mümkün olabilecektir. Güney Afrika Cumhuriyeti güvenlik açısından sorunlu ülkelerin başında gelmektedir. Gelir dağılımındaki eşitsizlik, AIDS hastalığının yaygınlığı,  yüksek işsizlik oranı, ayrıca polis teşkilatının yeterli ve etkili bir yapıda teşkilatlanamamış olması ve komşu ülkelerden Güney Afrika’ya yasa dışı yollardan gelen işsiz ve parasız insanların sayılarındaki artış ülkedeki güvenlik sorununun her geçen gün daha ciddi boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır. Bu sebeple, evler, resmi ve özel iş yerleri farklı tiplerde güvenlik sistemleri ile korunmaktadır. Bu husus dikkate alındığında binalarda ve taşıtlarda kullanılan güvenlik sistemlerinin ve yedek parçalarının ülkeye ihracatının artması söz konusu olabilecektir. Bunların dışında diğer bazı ürün gruplarına uygulanmakta olan gümrük vergileri ise şu şekildedir: Cam eşya % 5-% 15, ayçiçek yağı, zeytinyağı %10,  paslanmaz çelik mutfak eşyası % 20, ayakkabı % 30, şeker ve şeker mamulleri % 0-% 25, mermer, traverten, granit, bazalt % 0.

e. ithal potansiyeli olan mallar:
Güney Afrika ihraç malları, Türkiye piyasası, piyasadaki ürünlerin kalitesi, piyasa fiyatları ve geçmiş yıllara ait ithalat rakamları ve ithal malları yelpazesinin değerlendirilmesi sonucunda Güney Afrika Cumhuriyeti’nden ithalatta aşağıdaki malların avantajlı olduğu ve ithal potansiyeli taşıdığı düşünülmektedir.

-Demir çelik ürünleri
-Kömür
-Ham veya yarı işlenmiş altın
-Gümüş
-Kıymetli taşlar
-Demir cevherleri ve konsantreleri
-Krom cevherleri ve konsantreleri
-Çeşitli metaller
-Çeşitli mineraller
-Ham deri
-Yün, iplik, mensucat,
-Ağır iş makine ve cihazları aksam
ve parçaları
-Kara taşıtları aksam ve parçaları
-Eksoz susturucusu ve borusu
-Buhar kazanları, aksam ve parçaları
-Çeşitli pompalar, aksam ve parçaları
-Elevatörler, konveyörler, teleferikler, aksam ve parçaları
-Kağıt hamuru ve kağıt
-Çeşitli kimyasallar
-Gübre
-Haşarat öldürücüler
-Çeşitli makinalar
-Gıda
-Taze meyveler
-Mısır
e. Müteahhitlik sektörü

Müteahhitlik sektörü açısından GAC’nin doymuş bir pazar olduğu ve bazı firmaların GAC dışına, ortadoğu ülkelerine ve SADC ülkelerine, özellikle Mozambik, Botsvana, Svaziland ve Zambiya’ya yöneldiği müşahede edilmektedir. Son yıllarda, hükümetin altyapı harcamalarına yeterli pay ayırmaması, madencilik sektörü ile ilgili mevzuat konusundaki belirsizlik nedeniyle yatırımların yavaşlaması, ekonominin yavaş
büyümesi, rand’in değer kazanması ve yeterli proje olmaması gibi nedenlerle sektörün daralma trendine girdiği ifade edilmektedir. Müteahhitlik sektörünün oldukça gelişmiş ve sektördeki rekabetin güçlü olduğu bu pazarda, Türk müteahhitleri tarafından farklı zamanlarda yapılan piyasa değerlendirmelerinde, sektörün kendileri açısından cazip olmadığı, tek katlı veya dubleks evlerin,
yada siyah nüfus için inşaa edilen 16-40-60 metre kare arasındaki ufak konutların kar marjlarının çok düşük olduğu belirtilmiştir. Ancak,
GAC müteahhitlik sektöründe faaliyet gösteren Fransa, Brezilya, Çin, ABD ve Hindistan firmaları mevcut olup, yıllık hacminin 2 milyar dolar civarında olduğu belirtilen bu sektörde liman, hava alanı inşaası ve genişletilmesi gibi projelerde ve Angola boru hattı gibi projelerde Türk firmalarının da şanslı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, GAC firmaları ile işbirliği yapılarak önümüzdeki yıllarda önemli alt yapı yatırımları gerçekleştirilmekte olan diğer sahra altı ülkelerdeki projelerden de pay alınması mümkün bulunmaktadır. Ancak, bunun için Türk
müteahhitlik firmalarının GAC’de bir ofis veya temsilcilik açmaları ve bu suretle açılacak ihaleleri takip etmeleri gerekmektedir.

 

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.