20 Nisan 24 Cumartesi 03:30
Cumartesi, Nisan 20, 2024
spot_img

EN YENİ

TİGİAD: KKD satışını gerçekleştiren kişilerde teorik ve pratik eğitim şartı aranması gerekiyor

Türkiye İş Güvenliği İş Adamları Derneği (TİGİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Gülay Yasan, KKD’ler konusunda (Kişisel Koruyucu Donanım)
dernek olarak; çalışmalarını, yapılması gerekenleri değerlendirdi. Yasan: “Aslında bu hedef geçtiğimiz yönetim kurulu sürecinde başladı
ve bu hedefe yönelik eğitim çalışmaları iki yıl boyunca yapıldı. Eğitim çalışmaları KKD satış personeline yönelik gerçekleştirildi, üyemiz olan veya olmayan firmaların satış personelinin eğitimini sağladık.” dedi.

nalbur_isguvenlik_Türkiye İş Güvenliği İş Adamları Derneği (TİGİAD) yönetim kurulu olarak hedefimiz; KKD ( Kişisel Koruyucu Donanım) Satış Personelinin Ulusal Meslek Standardını oluşturmak ve KKD Satış Personeli Mesleki Belgelendirmesini gerçekleştirmek. Aslında bu hedef geçtiğimiz yönetim kurulu sürecinde başladı ve bu hedefe yönelik eğitim çalışmaları iki yıl boyunca yapıldı. Eğitim çalışmaları KKD satış personeline yönelik gerçekleştirildi, üyemiz olan veya olmayan firmaların satış personelinin eğitimini sağladık. ÇSGB oluşturduğu KKDTEK komisyonunda TİGİAD başından beri üyelerden birisi olarak çalışmalara katkı koyuyor. Bu komisyonda , KKD satış personelinin Ulusal Meslek Standardını oluşturmanın ve belgelendirmenin sağlayacağı yararları komisyon üyeleri ile paylaştık ve bu konuda katkılarını beklediğimizi bildirdik. Komisyonun en son yapılan toplantısında bu istemimiz olumlu karşılandı ve çalışmalara başlanıldı. “KKD’lerin çok geniş bir alanı bulunuyor” Çalışanların sağlık ve güvenliklerini korumak amacıyla kullanılan KKD’lerin çok geniş bir kulanım alanı bulunmaktadır. KKD satışını yapan firmalarda çalışanlar çoğu zaman eczanelerde çalışanlara benzetilebilir. Eczanelerde çalışanların işleri reçete okumak ve yazılanı vermek kadar kolay olmasına karşın, çalışanların kalfalık belgesi olması şartı yıllardır vardır ve uygulanmaktadır.

KKD satışını gerçekleştiren kişilerde ise teorik ve pratik eğitim şartı aranmaz. Bizce aranması gerekir, aynı eczaneler ki gibi, insan sağlığını direk olarak koruyabilecek veya etkileyebilecek malzeme, cihaz, alet satışı yapılan bir yerde satış elemanının;

• Çalışan, bir alan içerisinde geniş kapsamlı, pratik ve teorik bilgiye sahip olması.

• Çalışan, bir alanda belirli problemlere çözüm üretmek için gerekli olan bir dizi bilişsel ve pratik becerilere sahip olması.

• Çalışan çoğunluklaöngörülebilir, ancak değişime tabi olan bir işi yaparken öz- idare kullanması. İş faaliyetlerinin değerlendirilmesi
ve geliştirilmesi için bir miktar sorumluluk alarak diğerlerinin rutin işlerini denetlemesi için kapsamlı pratik ve teorik bilgiye ve beceriye sahip olması gerekmektedir.

KKD şatışı yapan kişiler eğitimli olmalı
Bu güne dek yanlış KKD satışı yapan, insan sağlığını olumsuz etkileyen KKD satan, ve önerdiği KKD nedeniyle insanın zarar görmesine sebep olan bir satış personelinin yargı sürecinde yargılandığını duymadık ama bundan sonra da olmayacağı anlamına da gelmiyor.
Biliyorsunuz TİGİAD bir işveren derneği. Böyle bir çalışanı istihdam eden işverenin kazancı ne olacaktır?

• Öncelikle KKD konusunda temel bilgiye sahip, çözüm üretebilen, iş faaliyetlerini değerlendiren kişilerle çalışmak diğer firmalara görece önde olmasını sağlayacaktır.

• TİGİAD tarafından kendisine verilen “Mesleki Yeterliliğe sahip KKD Satış Personeli bu firmada çalışmaktadır” belgesinin bulunmasının sağlayacağı avantajlar,

• KKD satış personelinin standart gereği güncelleme eğitiminin TİGİAD tarafından yapılmasının sağlayacağı avantajlar olarak verebiliriz.
Şimdi çıtayı biraz daha yükseğe kaldırarak standart hazırlamak ve TİGİAD olarak akredite edilme sürecine geldik. Türkiye’de son 10 yılın
İş Sağlığı ve Güvenliği tablosu Türkiye’nin son 10 yılına İş Sağlığı ve Güvenliği açısından baktığımız zaman ,tabloda olumlu ve olumsuz gelişmelerin var olduğunu görüyoruz. Olumlu gelişmeleri sıralarsak;

• İSG alanında kapsamlı bir Yasal Mevzuata sahip olduk. Öncelikle Cumhuriyet tarihinde ilk olarak yayınlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” ve bu kanuna uygun olarak çıkartılan yönetmelikler, tebliğiler en büyük kazancımız oldu.

• “İş Güvenliği Uzmanlığı “ yeni bir meslek olarak karşımıza çıktı.

• İş Güvenliği Uzman eğitimi veren Bakanlık tarafından onaylanan birçok eğitim kurumu oluştu.

• Yıllardır kanun olarak kabul etmediğimiz ILO sözleşmelerini kanunlaştırdık.
Olumsuz olarak gördüğümüz tablo;

• Son 10 yılda iş kazası ve iş kazalarından ölenleri sayısı inanılmaz artış gösterdi. 2013 yılında iş kazası sayısı bir önceki yıla göre % 291
oranında artış göstermesi ve iş kazalarından ölümlere baktığımız zaman 2012 yılına göre % 83 artması bunun en güzel kanıtı.

• Türkiye kamuoyunda İş Güvenliği Kültürünü oluşturamadı.

• İş sağlığı ve güvenliği akıllara ancak 10 dan fazla iş kazası sonrası ölümlerde geldi.

• Yasal mevzuat bu 10 yıl içinde sürekli olarak değiştirildi. Torba Yasalarla “İş Salığı ve Güvenliği Kanunu” delindi.

• Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB) İSG alanında yaşamımıza girdi. Ticari kuruluş olan OSGB’ler ancak işverene belge düzenleme işlemini yerine getirdiler. Bu ticari kuruluşların daha kapsamlı ve verimli çalışması için ÇSGB tarafından denetimler gereğince yapılmadı.
Geldiğimiz nokta 10 yıl öncesi, hatta daha da onlarca yıl öncesi ile aynı düzeyde biz hala iş kazalarında dünyada 3. ve Avrupa’da 1. sıramızı koruduk. 2014 yılında yaşadığımız büyük iş cinayetleri ile dünya sıralamasında belki daha ön sırada yer alacağız.

 

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.