20 Nisan 24 Cumartesi 01:59
Cumartesi, Nisan 20, 2024
spot_img

EN YENİ

Sektörde güven eksikliği var

nalburi1Müşteri memnuniyetini ön planda tutarak azimle çalışması Al Nalburiye’ nin kısa zamanda bilinirliğini arttırdı. 

Türker Yılmaz: “Üreticiler ithalatçılar ve bizim gibi toptancılar birbirleri ile el ele verip tanışıp destek olurlarsa sektörde rekabetle birlikte ürün kalitesini’ de arttırırız ve dünyada söz sahibi oluruz.” dedi.

Ticaret hayatına 1976 yılında başlayan firma, geldiğimiz noktada nalburiye ve hırdavat malzemelerinin toptan ve perakende satışının yanında, bulunduğu çağın teknolojisini yakından takip ederek, sektördeki eksik gördüğü boşluklar için Al markası ile ürün imalatı yaparak, yurt içinde ve yurt dışında Rusya, Bulgaristan, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, İran, Irak, Suriye, Mısır, Moritanya’ya ihracatı ile dağıtımını yapıyor. Müşterimizin memnuniyetini ön planda tutarak azimle çalışmamız Al Nalburiye’ nin kısa zamanda bilinirliğini arttırdığını, Türkiye ve yurt dışında da söz sahibi olduklarını ifade eden, Al Nalburiye yönetim kurulu üyesi Türker Yılmaz ile Al Nalburiye’ nin gelişim süreci ve sektörün durumu hakkında söyleşi yaptık.

‘İLK ONLİNE SATIŞ SİTESİNİ BİZ KURDUK’

Öncelikle, Al Nalburiye’nin kuruluşu ve bugünlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz?

“Babamız Lokman Yılmaz 1940 yılında memleketten İstanbul’a çalışmaya gelmiş. Karaköy Perşembe pazarı Kürekçiler caddesinde çeşitli işlerde işçilik ve işportacılık yapmış. Belli bir zaman sonra ithal gelen ürünleri satmaya başlamış. Etrafındaki yakın çevresinin yönlendirmesi ile bir dükkan açmaya karar vermiş, nalburiye ve hırdavat malzemeleri üzerine yoğunlaşarak hem son tüketicilere hem de nalburlara malzeme vermeye başlamış. 1975-1976 yılında Al Nalburiye’nin temelleri atılmış oldu. O dönemlerde biz abimlerle birlikte okuldan sonraki zamanımızı babamızın dükkanında çıraklık yaparak çalışma hayatına başlamış olduk. AL Nalburiye ismi bizden gelir, üç kardeşin ismi aziz ile başlar, bizim ve babamızın isminin ilk harfi Al Nalburiye’yi oluşturdu. İşportacılığı tamamen bırakıp nalburiye ve hırdavat malzemeleri üzerine yoğunlaştık. Müşteri memnuniyetini ön planda tutarak azimle çalışmamız Al Nalburiye’nin kısa zamanda bilinirliğini arttırdı. İstanbul’la birlikte Anadolu’ da da söz sahibi olmaya başladık. Çalışan sayımızı artırdık. Ürün çeşitliliğimiz de artınca, ürünlerimizi anlatmakta güçlük çekmeye başladık. 1986 yılında Anadolu ve tüm Türkiye’deki müşterilerimiz için ürünler hakkında doğru bilgi edinebilecekleri ilk kataloğumuzu hazırladık ve tüm Türkiye’deki kamu kuruluşları devlet daireleri, hastane, okul ve üniversiteler ayrıca nalbur ve hırdavat dükkanlarına kargoladık. İşlerimiz iyice arttı. 1988-1989 yılında müşterilerimiz için ilk umre programını gerçekleştirdik. Teknolojiyi ve yenilikleri yakından takip etmeye başladık. 1999 yılında ilk nalburiye ve hırdavat malzemeleri üzerine online satış sitesini biz kurduk. Al Nalburiye bir aile şirketidir. Yönetim kurulumuz babamız ve 3 erkek kardeşten oluşur. Karaköy’de iki yerde dükkanımız var ve 50 çalışanımızla ticaretimizi güvenle devam ettiriyoruz. Toplamda 100 binin üzerinde bir ürün çeşitliliğimiz var.”

‘ALPİNS MARKAMIZLA SEKTÖRDE KIRILMAYAN TEK ÇELİK AL ÇİVİSİYLE ÜN YAPTIK’

Al nalburiye olarak hangi ürün gruplarını sunuyorsunuz? Hangi markaların temsilciliğini yapıyorsunuz?

“Al Nalburiye sektörün önde gelen markalarının bayiliğini üstlenmiş durumda, Makita, Kalekilit, Bosch, Karbosan, İzeltaş, Gezer, nalburi2Bally Özruh Kilit, Hitachi – Hassan, Dekor, Yaparlar, Yale ve Multi-Lok’un ilk satıcılarındanız ve birçok yerli markanın bayiliğini yapıyoruz. 1982 yılında ilk kendi üretimimizi keser ürünü ile yaptık. Al markası ile Otomatik kilitleme sistemi, silikon, mastik, köpük zımpara, çelik çivi, kaynak makinası, kürek, silikon tabancası, kablo bağları ve birçok ürünün üretimini yaptırıyoruz. Alpins markamızla sektörde kırılmayan tek çelik Al çivisi olarak ün yaptık. Motobar markamız ile Otomatik kilitleme sistemini ürettik.”

‘ÜRÜNÜMÜZÜN AYNI ÖZELLİKLERİNİ TAŞIYAN MUADİL BİR ÜRÜN PİYASADA YOKTUR’

Piyasaya yeni olarak sunacağınız ürünleriniz ve projeleriniz nelerdir? Piyasada hangi ürünlerde iddialısınız?

“Al markası olan ürünlerimizin tamamında iddialıyız. Öne çıkan ürünümüz Alpins marka çivimiz ve Motobar marka otomatik kilitleme sistemimizdir. Al markamızı oluşturmamızın amacı, müşterilerimiz için sunduğumuz ürünlerin, ticari anlayışımıza uygun olması içindi. Sattığımız ürünlerin ambalajlarındaki kalitesi ve gramajı ile içindeki ve işlevdeki eksiklikleri bizi üretim yapmaya teşvik etti. Yapmış olduğumuz bayiliklerde bizim ticari anlayışımıza uygun olan markalarla devam ediyoruz. Güvenmediğimiz ürünleri stoklarımızda tutmuyoruz.

2003 yılında çelik çivi üretiminde doğru ürün bulamadık. Müşterilerimizden olumsuz geri dönüşler almaya başladık, bunu üretici firmalarla paylaşmamıza rağmen bu konuda bir değişiklik yapmaya, ürün kalitesini arttırmaya gitmediler, çelik çiviyi çakarken kırılması ve işçi yaralanmalarına neden olması bizi bu konuda doğru ürünün üretimine yöneltti. Bir Ar-Ge çalışması ile Çin’de çelik çivinin üretimini yaptırıp Alpins markası ile müşterilerimize sunduk. Alpins çivimiz en sert betonlara girebilen, giremese de kırılmayarak eğilen sektördeki tek üründür. Hâlâ Alpins marka çivimizin muadil bir ürünü bulunmamaktadır.

Motobar otomatik kilitleme sistemimiz müşterilerimizin talepleri ile ortaya çıktı. Motobar ürünümüzün bir kısım malzemelerini yurt dışından ithal edip, yazılımı ve entegresini burada yapıyoruz. Motobar otomatik kilitleme sisteminin güvenlik modelleri başlıca; parmak izli ofis kilit ve güvenlik sistemi, kartlı ofis – otel kilit ve güvenlik sistemi, kartlı ofis – ev kilit ve güvenlik sistemi, parmak izli geçiş paneli, şifreli geçiş panelleri, GSM ile kapı açma modülü, uzaktan kumanda ile açma ve kapamadır. Ürünümüzün aynı özelliklerini taşıyan muadil bir ürün piyasada yoktur. Boşluk gördüğümüz alanlarda da yeni ürünlerimiz olacaktır.”

Al Nalburiyenin  sosyal aktivitelerini paylaşır mısınız?

nalburi3“Al Nalburiye olarak kültürümüze ve geleneklerimize önem veriyoruz. Firma olarak ikramı seven bir yapıya sahibiz. 1975 yılından beri her gelen müşterimize çay ikram ederiz, Yazın dükkanımızın önünden damacana suyumuz eksik olmaz, Aşure zamanı sokağımızda esnaf arkadaşlarımıza ve gelip geçen müşterilere aşure dağıtımımız olur, arada bir helva, baklava, keşkek, künefe dağıtırız, bayilik yaptığımız firmalar da bizim dükkanımızda bir etkinlik yapıp dağıtımını yapabiliyor. Çalışanlarımız ve müşterilerimiz ile birlikte piknik organizasyonları yapıyoruz.”

‘1975 YILINDAN BERİ AYNI TELEFON NUMARASINI KULLANIRIZ’

Türkiye iç pazarında kaç bayiniz var? Satış ve pazarlama alanında ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz?

“Al Nalburiye olarak bir bayilik yapılanması kurmadık. Türkiye geneli 1500 aktif çalıştığımız nalbur ve hırdavatçı satıcı firmalarımız var. İstanbul ve Karadeniz bölgesinde etkimiz fazladır. Satışımızı daha çok internet, sipariş ve faks yoluyla yapıyoruz. 2 müşteri temsilcimiz vardır. Sürekli olarak çalıştığımız firmaları ziyaret ederler. Al Nalburiye olarak 1975 yılından beri aynı telefon numarasını kullanırız. Bu da bizi müşterilerimizin nazarında güvenimizi arttıran bir özelliğimizdir.”

‘KALİTE STANDARDIMIZ VE MARKA GÜVENİLİRLİĞİMİZ BAŞLICA ÖZELLİĞİMİZDİR’

Müşteri ağınızı artırmak için hangi faaliyetlerde bulunuyorsunuz?

“Al Nalburiye olarak prensibimiz daha iyi hizmet, çok çeşitlilik, ihtiyaçları belirleyip hızlı bir şekilde cevap vermektir. Çalışanlarımız 20-25 yıllık çekirdekten yetişen müşteri temsilcilerinden oluşuyor. Ürün almak için gelen müşterilerimiz, elemanlarımızın tecrübesinden faydalanarak hızlı ve doğru bir şekilde malzeme ihtiyaçlarını tedarik etmiş oluyorlar. Kalite standardımız ve marka güvenilirliğimiz başlıca özelliğimizdir. Yeni şubelerimizin alt yapısını hazırlayarak İstanbul’un Anadolu yakasına geçmeyi planlıyoruz.”

‘ÜRÜNÜN TESLİMİ 20 GÜN İSE BUNU EN AZA 3-4 GÜNE İNDİREBİLİYORUZ’

Satış sonrası teknik destek noktasında nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

“Satış ekibimizin tecrübeli oluşu satış sonrası teknik destek tarafımızda bize büyük artılar katıyor. Her sattığımız üründe destek nalburi4veriyoruz. Bayiliklerimizdeki problem çıkan ürünlerde de araya girerek ürünün teslimi 20 gün ise bunu en aza 3-4 güne indirebiliyoruz. Bu müşterilerimiz için bir avantajdır. Kendi markalı ürünlerimizin sonuna kadar arkasındayız. Genel olarak burada müşteri samimiyeti de bizim için önemli bir durumdur.”

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? İhracat hacminiz nedir? İhracatı artırmak için neler yapıyorsunuz?

“10 bin kalem nalburiye ve hırdavat ürün grubumuzla Rusya, Bulgaristan, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, İran, Irak, Suriye, Mısır ve Moritanya’ya ihracat yapıyoruz. Bazı ülkelerde, sektörümüz ile ilgili fuarlara da katılımımız oldu.”

‘2014 YILI DAHA İYİ OLACAK’

2013 yılınız nasıl bitiyor? Bu ana kadar, bu yıl için hedefleriniz hangi oranda gerçekleşti? 2014 yılı için düşünceleriniz nelerdir?

“2008 yılındaki krizden sonra biz prensip olarak uzun vadeli satışlarımızı azalttık. Çalıştığımız müşterilerimiz için bir kredilendirme ve kota uygulamasına gittik. Her müşterimiz için ayrı ayrı malzeme alımı limiti oluşturduk. Müşterilerimiz ile birlikte fizibilite çalışması yaparak bir hedef belirliyoruz ve buna göre ürün çıkışı yapıyoruz. Bu şekilde riski azaltmış oluyoruz. Bununla birlikte satışımızda da azalmalar oluyor. Vadeli satışa girmiyoruz. Kredi kartı ile satışımız var. 2013 yılı beklentilerimizin altında geçti, hedeflerimizi tam yakalayamadık. Gelişen olaylarda güven eksikliği olunca ticareti de etkiliyor. 2014 yılının bu yıldan daha iyi olacağını düşünüyorum.”

Sektörün sıkıntıları konusunda düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

“Ürün kalitesizliği, doğru pazarlama tekniği kullanılmıyor ve doğru ürün sunulmuyor. Bir de ithalatlarda gayri kayıt dışı ticaretin olması, sektörün öncelikli sıkıntılarıdır. Üreticiler ithalatçılar ve bizim gibi toptancılar birbirleri ile el ele verip tanışıp destek olurlarsa sektörde rekabetle birlikte kaliteyi arttırır. Kaliteyi yakaladığımızda ihracatımızda artar, dünyada da ürünlerimizle söz sahibi oluruz.”

‘GELİŞEN TÜRKİYE’DE AB STANDARTLARINI YAKALAMAK İÇİN ÇIKARILAN YENİ YASALAR SEKTÖRÜMÜZÜ OLUMLU YÖNDE ETKİLİYOR’

Gelişen Türk ekonomisi içerisinde firmanızın, nalbur ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

“Hırdavat sektörü kendi başına bağımsız bir sektördür, günlük kullanımda kullanılan ürünlerin eskimesi ile değişime ihtiyaç duyulan ürünlerdir. Hırdavat sektörü başlıca Endüstri, Sanayi, İnşaat grubuna hitap ediyor. Geniş bir ürün grubuna sahip olduğu için inşaat sektöründeki yavaşlama bir kısım ürünlerin satışında azaltma yaşatır. Gelişen Türkiye’de AB standartlarını yakalamak için yeni yasalar ortaya çıkıyor bu da direkt olarak hırdavat sektörünü olumlu yönde etkiliyor. Örnek olarak, işçi ve iş güvenliği noktasındaki önlemlerin denetlenmesi ve artması bizim, iş ayakkabısı, eldiven, iş güvenliği gözlüğü vb. ürünleri satışımızı olumlu yönde etkiliyor.

Nalburiye ve hırdavat sektörü Türkiye geliştikçe yeni yasalar ve önlemler alındıkça sektör durmaz. Piyasada büyük yapı marketler çoğalsa da nalburlar kapanmaz, işleri biraz yavaşlamış olur. Bizim istikbalimizin devamlılığı güven ve doğru hizmetten ödün vermemekle olur.”

nalburi5‘1000 SENELİK TİCARETİN DEVAM ETTİĞİ BİR YERDEYİZ’

1975 yılından beri Perşembe Pazarında faaliyet gösteriyorsunuz, Karaköy sizin için ne ifade ediyor?

“Karaköy-Perşembe pazarını İstanbul’un göbeği olarak görüyorum, her türlü insanın geçiş yeri, turistler açısından uğrak yer, buranın çalışma şartları biraz ağırdır. Bu şartlara ayak uydurabilenler burada kalıyor, ayak uyduramayan gidiyor. Biz de şartlarımızı zorluyoruz. İleride biz de alt yapıyı oluşturduktan sonra daha geniş bir depolama ve pazarlama alanı oluşturacağımız bir bölgeye taşınmayı düşünüyoruz. Perşembe pazarının bizim için artısı Anadolu’dan veya yurt dışından gelen müşterimiz için kolaylıkla gelip uğrayacağı ve bizi bulabileceği bir nokatda. 1000 senelik ticaretin devam ettiği bir yerdir.”

Toparlamak gerekirse, son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Sektörde bayilik sitemi tam oturmuş değil. Üretici firmalar kendilerini garanti altına almak için taahhütlü satış politikasına gidiyorlar ve burada eksiklikler yapıyorlar. Her dönem güvenimizi sağlamakta yeterli politika izlemiyorlar. Üretici firmalar bayisine kataloğunda yer vermiyor. Bu da üretici firmanın ve bayinin birbirlerine olan güven duygusunu azaltıyor. Bayilik yaptığımız firmayla piyasada rakip durumuna düştüğümüz dönemler oluyor. Üreticiler, toptancıların ve satıcı müşterilerinin ürün hakkındaki düşüncelerine kulak verirlerse hem ürünleri gelişmiş olur hem de kendilerine rakip oluşturmamış olurlar.”

 

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.