26 Nisan 24 Cuma 02:49
Cuma, Nisan 26, 2024
spot_img

EN YENİ

KALEM

g2Kalem, en yalın tanımıyla iz bırakan bir nesne.

Kendine diyecek veya başkalarına aktaracak bir sözü olanların parmaklarına yakışacak bir nesne.

Bilginin kaynağı, taşıyıcısı ve aktarıcısı;

Sıradan bir kayıt aracı…

Kalem, tarihi boyunca, iz bırakmada kullanılan malzemeye göre çeşitli türleri üretildi.

Kavram olarak temelde aynı kalsa da, sembol ve nesne düzleminde çok değişime uğradı, sonunda sanalları dahil klavyelere geldi dayandı.

Dünyada atomlardan elektronlara, analogdan dijitale, gerçekten sanal olana yöneliş sırasında kalem, bir dönem klavye olarak parmaklara dokundu.

Klavye aslında kalemin daktilodan sonraki biçimiydi. Kalem, analogda daktilo, dijitalde klavye adını almıştı.

Ardından bir dalga daha geldi.

Kalemin işini görmek için, görünüşü fareye benzeyen, önce kuyruklusu, peşinden kuyruksuzu yeni nesneler hayatımıza girdi. Fare ile klavye arasında bir yarış başladı.

Çoğunluk farenin rahatlığına kapılıp,  bilginin üreticisi olmaktan çıkıp, doymak bilmez bir bilgi tüketicisi olduklarının farkına varamadı.

Fare, üretilmiş bilgiler arasında gezinmek, bir bakıp geçmek işini müthiş kolaylaştırmıştı. Ama, kitlelerin üretkenliği ve iz bırakma yeteneğini körelttiği de bir gerçekti.

Bilginin gücü, çağı ve hatta toplumu söz konusu olduğunda, “Klavye Üretir, Fare Tüketir” hükmü dillerde dolaşır oldu.

Daha sonra, farenin yerini “dokunmatik” “kaydırmalı” ekranlar aldı, minileriyle ve maksileriyle birlikte…

Artık parmaklar ekranlara “aracısız” dokunur olmuştu. Bir yerlerde üretilen, anında dünya çapında dağıtılan sinyaller, veriler, bilgiler, görüntüler, sesler, sanki bir parmak şıklatmasıyla şovlarına başlayabiliyor, beyinleri, şuurları, gönülleri ve ruhları esir alabiliyordu.

Klavye, fare, ekran derken bu yarışta bildiğimiz kalem, unutulmaya yüz tuttu, garipleşti, sessizleşti, kıyıda köşede kalakaldı. Adeta “müzelik” eşyaya döndü.

***

Dillerde dolaştığı haliyle, “gözler kalbin aynası” olarak bilinse de, kalem, aynı zamanda, hem zihnin hem de gönüllerin aynasıydı.

Gönlünde, kalbinde, duygularında bir kıpırtı hissedenler ellerini kaleme uzatır; dokunaklı, etkileyici, kalıcı izler bırakırlardı.

Zihninde, beyninde, aklında (muhakeme yeteneği anlamında), ruhunda bir şeyler gezindiğinde insanlar kendini ve şuurunu fark ve idrak etmek, algılamak, şekillendirmek ve genişletmek için kaleme sarılırlardı. Çizmek, çiziktirmek, yazmak yakıştırmak isterlerdi.

***

Kalem, karardı, kararlılıktı.

Bırakacağı izden emin olmak, kendine güvenmek, bıraktığı izlerle anılmaya talip olmak demekti.

Kısaca kalem, sorumluluktu.

Kalem, hikmet ve hüküm sahiplerinin elinde bir başka güzel oluyordu.

Kalem de kelâm gibi kılıçtan keskin idi.

Kalem, bir derdi, bir maksadı, bir davası, bir işi, bir niyeti peşinde koşanların eline, parmaklarına çok, ama çok yakışıyordu.

g3

Kalem bir semboldü. Ona benzetilen, yakıştırılan başka şeylerin, türlü kavramların aynası, yansıması, özeti, özü ve taşıyıcısıydı.

Bütün semboller gibi, kalemin anlamı da, değeri de, çağrıştırdıkları da, ona bakan gözde gizliydi.

Ona ne gözle bakıldığına, onu düşününce neleri görebildiklerine, anlayabildiklerine, hissedebildiklerine bağlıydı ve bunlarla sınırlıydı.

***

Kalem ile ney birbirine benzer derlerdi. İkisi de kendinde ve kendinden değildi. Nasıl ki, içi boş kamış üfleyene göre ses çıkarırsa, kalem de kendini tutan elden, onu yöneten gönül ve zihinden gelenlerle kıpırdar, sahibindin dünyasından izler bırakırdı.

Kalemin bir nesne olarak şekli, anlamı ve değeri de, bir sembol olarak kazandığı toplumsal anlam ve değerler de zaman içinde hep değişegelmişti.

Her kalem, kendi başına değil, onu tutan, onu oynatan bir el varsa ve ancak onun çapında bir iz bırakabilirdi. Dolayısıyla kalemin değeri de, izi de, eseri de, kendinden değildi; onu tutan ellerdeydi.

Öyle kalemler vardı ki, kendisinden çok onu tutan eller yüzünden itibar görür, değerli bilinirdi.

Kalem, sessiz, sakin, masum, köşede, kuytuda, kutuda, cepte, ve her yerde …

Yazıp, yazıp, bize bıraktıkları bir yana, sıradan basit bir kaleme dahi sırf eli değdiği için değer kazandıran nice büyük zatlara da, onların kadrini, kıymetini ve değerlerini bilenlere de selâm olsun.

#nesne #sembol #analog #digital #dokunmatik #kaydırmalı #kalem #İsmailKaya

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.