El aletleri sektöründe; müşteri odaklılık prensibiyle çalışmayı, sektörünü iyi tanımayı, paydaşlarının beklentilerini bilerek ve yeni beklentiler tanımlayarak, bunların en üst düzeyde tatminini ve her alanda verimli ve kârlı hizmet vermeyi amaçlayan Güney Hırdavat Yetkilisi Gökhan Erpolat ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Firmanızın faaliyet gösterdiği alanlarla ilgili bilgi verir misiniz? Kurulduğu günden bu güne gelişim sürecini nasıl değerlendirirsiniz?
Firmamız 1958 yılında İstanbul, Tahtakale’de hırdavat ve el aletleri alanında faaliyet göstermek üzere kuruldu. Yaklaşık 60 senelik bu zaman diliminde ülkemizin her türlü ekonomik ve sosyal hadiselerine şahitlik eden Güney Hırdavat A.Ş., özellikle sektöründeki ithalat ve imalatla alakalı birçok konuda öncülük eden bir konuma sahip oldu. Bunlara bağlı olarak da kendini değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre revize ederek bugünlere ulaştı.
Sektördeki tüketici ihtiyaçlarını genel olarak nasıl değerlendirirsiniz? Bu ihtiyaç ve taleplere firma olarak nasıl destek vermektesiniz?
Sektördeki tüketici ihtiyaçları, teknolojinin ve yaşam standartlarının gelişimiyle sürekli daha iyiye doğru bir yönelim göstermektedir.
Tüketiciler artık daha bilinçli. Kullandıkları üründen optimum şekilde verim alabileceği ürünlere doğru yönelmektedirler. Her ne kadar ekonomik şartlarımız eskiye göre daha iyi olsa da fiyat odaklı alım tüketicinin önceliklerinden. Fakat eskiye nazaran, fiyat odaklı eğilimin yanında, kalite ve marka bilinci özellikle son senelerde ön plana çıkmaya başladı. Bu bizim açımızdan sevindirici bir yönelim oldu. Çünkü Güney Hırdavat olarak biz her zaman kaliteli ve markalı ürün satan bir firma olduk. Bu doğrultuda da ürün portföyümüzdeki yenilikleri bu politikamızdan taviz vermeden sürdürmeye devam ediyoruz.
Bayiliğini almış olduğunuz markaları seçerken neye dikkat edersiniz? Distribütör ya da bayii olduğunuz markalar nelerdir?
Önceliklerimiz arasında marka bilinirliği ve kalite ön planda. Ve bu markaları veya ürünleri de en iyi şartlarla müşterilerimize ulaştırmaya gayret ediyoruz. Firmamız, Bosch Elektrikli Aletlerinin ilk distribütörlerinden. Eğe Sanayi’nin(ESAŞ) ilk bayii diyebilirim. Seneler içinden başta Almanya olmak üzere İtalya, İngiltere, Danimarka, İspanya, İsveç, Japonya, ,Fransa, Hollanda, Slovenya, Hindistan, Pakistan, Çin ve Tayvan’dan ithalat yaptık ve birçok ülkeyle de ithalatlarımıza devam etmekteyiz. Şu an UNIOR, BOKER, G-MAN, SCANDSAW EXPERT, LIDAC, JASIC ve ÇİFTÖKÜZ markalarının ana distribütörü; KÄRCHER ve MEDOP markalarının hırdavat kanalı distribütörü; BMI, BOHLE, KEIL, PRESSOL, RESIFLON, SCHMIDT, VOLA ve WELLER markalarının ithalatçısı; RONEY, RONEY EUROSTAR, RONEY GARDEN, RONEY POWER ve HON markalarının sahibi; BOSCH, BEYBI, DEMİR KUNDURA, ESAŞ, FISCO, MANO ve YILDIZ GAZ ARMATÜRLERİ gibi firmaların da yetkili bayii olarak faaliyetlerimize devam etmekteyiz.
Satış ve pazarlama stratejiniz nedir? Son kullanıcıların satın almadaki tercihlerini etkileyen sebepler nelerdir?
Pazar ihtiyacı ve piyasa şartlarına göre satış ve pazarlama stratejimiz değişiklik gösterebiliyor. Daha önce de belirttiğim gibi son kullanıcının satın almada tercihlerini etkileyen unsurlar marka bilinirliği, kalite, fiyat ve bunlara ek olarak da ürünün yaygınlığı diyebiliriz. Tüketiciler, bunlara göre kendi şartlarına uygun optimum çözümü üretiyorlar. Biz de her tüketicinin ihtiyacına cevap verebilmek adına bir çok markayı ve çeşitli ürünleri bünyemizde sunmaktayız.O yüzden her tip son kullanıcıya yönelik ürünleri piyasada bulmak mümkün ve bundan dolayı da bizim müşterilerimiz birçok marka ve çok çeşitli ürünler satmaktadırlar.
2014 yılından beklentileriniz nelerdir? Sektörün geleceği ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Siz hangi alana ağırlık vereceksiniz?
2014 yılı hepimiz için zor bir yıl olarak başladı ve öyle de devam ediyor. Fakat bizim avantajımız; bu sene ürün portföyümüzü KÄRCHER, UNIOR ve MEDOP gibi dünyaca bilinen çok kaliteli markalarla zenginleştirmemiz oldu. 22014’te bu markaları müşteri portföyümüze tanıtmayı planladık. Bununla birlikte RONEY marka grubumuza yeni ürünler katarak seneyi verimli hale getirmeye çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz. Bizim sektörümüz, sanayi ve inşaata bağlı olarak her geçen yıl daha da büyüyor. Tabi ki zorlukları da sürekli artıyor. Fakat bununla beraber yeni fırsatları da beraberinde getiriyor. Yeni fırsatları ve trendleri takip ederek, o alanlara yönelik çalışmalarımızı yapıyoruz ve bu şekilde de yapmaya devam edeceğiz.
Kärcher markasını tercih etme nedeniniz nedir?
En başta bir Alman markası olması ve daha da önemlisi kurumsal bir firma yapısının bulunması tercih sebebimizdir. Tabi hırdavat kanalı distribütörü olacak olmamız da Kärcher’ebakış açımızı daha farklı hale getirdi. Bu ürün grubu ile alakalı çalışmalarımız vardı ve Kärcher’ebu boşluğumuzu doldurmuş oldu.
Tüketicinin Kärcher ürünlerine yönelik tutumunu nasıl değerlendirirsiniz? Tüketicinin ilgisi en çok hangi Kärcher ürününe yöneliktir.
Tüketicinin Kärcher ürünlerine bakış açısının çok olumlu olduğunu gözlemledik. Özellikle Alman markası olması, rakiplerine göre fark oluşturması, ürünlerin kalitesi ve albenisi, satış sonrası hizmetleri tüketicinin satın almasını önemli bir şekilde etkiliyor.Biz daha çok basınçlı araç yıkamaları, vakum makinaları ve drenaj pompalarında hareket görüyoruz. Bayilerimizin bu ürünleri bizden talepleri, tüketicilerin de eğilimlerinin bu yönde olduğunu gösteriyor.
