26 Nisan 24 Cuma 00:36
Cuma, Nisan 26, 2024
spot_img

EN YENİ

HIRDAVAT SEKTÖRÜ KURUMSALLAŞMAYA ÖNEM VERMELİ

karbosan-satis-muduru-ahmet-kodakKarbosan Satış Müdürü Ahmet Kodalak ile Nalbur Teknik dergisine özel yaptığımız röportajda, Kodalak’a Türkiye’de ticari anlamda yaşanan son gelişmeleri ve sektör ile ilgili merak edilenleri sorduk, Kodalak’tan önemli yanıtlar aldık. Keyifli okumalar.

Karbosan 2016 yılında piyasaya yeni ürünler sürdü mü? Ya da üzerinde çalıştığınız bir ürün bulunuyor mu?
2016 Yılında piyasaya cırtlı disk zımpara ve seramik fiber olarak iki yeni ürün sunulmuştur. (Zirkonyum Bant Zımparalar)

2016 yılı itibari ile Karbosan kaç ülkeye ulaşıyor? Hedefinizde yeni pazarlar var mı?
2016 yılı itibari ile Karbosan 72 ülkeye ulaşmıştır. Avrupa’nın hemen hemen her ülkesine mal yolluyoruz yeni pazar olarak Afrika ile ilgili çalışmalar yapıyoruz.

Değişen dış ticaret dengelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Krizi avantaja çevirme klişesi vardır. Siz bazı ülkelerle yaşanan kriz ortamını Karbosan olarak nasıl kullandınız?
Ülkemizde çoğu firmanın kriz planı yoktur. Kriz dönemlerini fırsat olarak görenler çok azdır. Kriz dönemlerini maliyetlerin düşürülüp verimliliğin ve kalitenin artırıldığı bir dönem olarak görmek gerekir. İşletmeye çekidüzen vermek için bir fırsattır. Yeniden yapılanmanın gerektiği bir dönem olarak görmek işletmelerin daha karlı olmalarını sağlayacaktır. Kriz hem bir tehdit hem de bir fırsattır. Ve her zaman yeni kazananlar ve kaybedenler olur. Kazanan firmaların en güzel özelliği en iyi müşterilerini ellerinde tutabilmeleri, kriz döneminde şirketlerin en değerli varlıkları sermayeleri değil müşterileridir. Mevcut müşterilerimizi elimizde tutmaya çalışmalıyız. Bir kriz
sırasında firmalar müşterileri kolayca unutabilirler. Ancak bu kaybedenlerin yaptığı en büyük hatadır. Bu noktada bir şirketin en önemli unsuru müşterilerin değişen ihtiyaçlarını anlayabilmek rakiplerimizin kendini geri çektiği noktada pazarda farklı ürünler için bir boşluk olarak görüp rakiplerimizin dikkati dağılmışken pazara değerli yenilikler katacaktır. Bu dönemlerde nakit değerlidir, doğru ürünü doğru zamanda geciktirmeden satışa sunarak firmanın avantaj sağlaması önemlidir.

Bütün sektörler bu dönemde İran pazarına odaklanmış durumda. İran’ın global anlamda ekonomiye entegresinin de Türkiye üzerinden olacağı iddia ediliyor. Sizin bu konudaki değerlendirmeleriniz nasıl olur? Karbosan’ın bu anlamda İran pazarına atılımları var mı?
İran ticari ilişkilerde dünyanın cazibe merkezi olma yolunda ilerliyor. Dünya ticaret örgütüne üye olmayan en büyük ekonomiye sahip komşu ülke İran yeniden pazara entegre oluyor. İran’ın küresel ekonomiye özellikle bazı pazarlama entegrasyona Türkiye üzerinden bölgede ticareti ve yatırımları etkileyecek jeopolitik risk oluşmadığı sürece Türkiye bu sürecin en önemli oyuncusu olacaktır. Türkiye’nin İran ile olan eski ilişkilerini coğrafi yakınlığı kültürel bağlılığı ile İran’a ihracatı yeni dönemde artış gösterecek. Karbosan olarak İran pazarında uzun süredir iş yaptığımız için Orta Doğu’daki en güçlü olduğumuz ülke İran’dır Bizde gelişmeler doğrultusunda yeni stratejimizi belirlemeyi planlıyoruz.

Türkiye’nin aşındırıcılar sektöründeki pazar payı ile ilgili bilgi alabilir miyiz?ahmet-kodak
Aşındırıcı sektöründe liderliğimizin devam etiğini düşünüyorum.

Çoğu sektörde olduğu gibi aşındırıcı sektöründe de Çin’den gelen kalitesiz ve standart dışı üretimler yoğunlukta. Bu ürünlerin ülkeye girişi ekonomik açıdan ve son kullanıcı açısından ne gibi sıkıntılar oluşturuyor? Yasal anlamda yapılması gerekenler nelerdir?
Çin’den gelen ürünlerin öncelikle bir standardının olması gerekmektedir. Bu standartların içerisinde en önemlisi kalite ve emniyettir. Karbosan FEPA ve OSA üyesidir. Fepa ile birlikte faaliyet yürüten OSA ve üyeleri kullanıcı ve satıcılar için ürünlerin kalite emniyetini sağlar. OSA kalite mühürü ile tanımlanan ürünler dünyanın her yerinde emniyet ve kalite yönünden kabul edilir. Karbosan İSO 9001:2008 kilit yönetimi sistemi belgelidir. Çin’den gelen mallarda kalitesiz ürün kullanılırsa sonuçları çok tehlikelidir. İş güvenliği riskini arttırır. Bu tehlikenin ortadan kaldırılması için iş güvenliliği uzmanlarının bu belgeleri sorgulayıp bu konu ile ilgili yapılan çalışmaları kontrol etmelidirler. Aksi takdirde iş kazaları artış gösterecektir. Bilinçsizce yapılan bu ithalatlardan dolayı yurt dışına döviz çıkmaktadır.

Hırdavat sektörü içerisinde sürekli karlılık oranlarının azlığından ve giderek azaldığından şikayet ediliyor. Sizce karlılık oranlarını artırmak için firmalar neler yapmalı?
Öncelikle firmalar kurumsallaştırılmalı uzun vadeli riskli satışlar yapılmamalı yapılan satışlarda ciroları arttırmak değil karlılığı yükseltmeli. Hatalı rekabetten kaçınılmalı, bu rekabet hem karlılığı azaltır hem de müşteriyi bölerek piyasa işleyişinin bozulmasına neden olur. Sermaye yapılarının güçlendirilmesi, mal alımlarında ve mal satışlarında bu gücün avantajlı olarak kullanılması, araştırma yapılıp yeni pazarlar bulunması ve stok
seviyelerinin mutlaka kontrol edilerek mal sirkülasyon hızı takip edilmesi gerekmektedir. Firmalar kendi markalarının oluşturmalıdırlar. Ya imalat olarak veya ithalat olarak sektörle ilgili olarak bir ürünün kendi markası ile pazara sunmalı buradaki en önemli unsur kendi markası olan malın vadesinin iskontosunun ve karlılığını kendisi belirlemeli piyasaya sunmalı ve satabilmelidir.

Hırdavat sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hırdavat sektörünün geleceğini iyi görüyorum çünkü gelişen ve büyüyen bir ülke ve pazar buna bağlı olarak büyük projelerinin hayata geçirileceğini düşünüyorum. Sanayi çalıştığı sürece hırdavat sektörüne ihtiyaç olacaktır. Çünkü sanayi ve hırdavat sektörü birbirinin tamamlayıcısıdır. Hırdavat sektörü sanayinin değişik kollarında hitap etmektedir. Otomotiv, tekstil, tersaneler, inşaat, mobilya gibi. Durağanlık anında diğer sektörün çalışması avantaj sağlanmaktadır. Hırdavat sektörünün avantajlarından biride ülkemizin bulunduğu konjonktüre bakarak jeopolitik risklerin olduğu iç huzurun ve barışın sağlanması halinde daha da iyi neticeler alınacağı kanaatindeyim. Sektör değişime ayak uydurmalı kurumsallaşmaya önem verilmelidir. Kaliteli ve kalifiye eleman eksikliğinin giderilmesi gerekmektedir. 2. kuşağın handikapları olduğu kadar aynı zamanda daha eğitimliler, daha bilgililer. İnterneti daha iyi kullanan yeni nesil gelmektedir. Bunları da göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Karbosan Çerkezköy fabrika yatırımlarımız devam etmektedir. Son olarak bir İngiliz firması hırdavat sektöründe satın almalar yapmıştır. Bu unsurda sektörel anlamda iyiye işaret demektir.

Bildiğiniz üzere 2017 Mart ayında İstanbul Hırdavat Fuarı düzenlenecek ve bu fuar sektörel boşluğu doldurma aynı zamanda hırdavat sektörünün birleştirici gücü olma iddiası ile yola çıktı. Satış pazarlama alanındaki uzmanlığınızdan faydalanarak, fuar ile ilgili beklentileriniz nelerdir? Sizce bu fuar sektöre yeni bir kan getirir mi?
Fuarlar sektör açısından çok önemlidir. Fuarlarda, aynı çatı altında tüm sektörleri bir araya getirme imkanı bulunur. Firma sahiplerinin, müşteri tedarikçilerinin profesyonel ziyaretlerle firmaların yeni çıkan ürünlerini görmeleri, tanımaları ve bilgi almaları adına çok önemlidir. Fuarları; firmaları tanımak, ilişkileri güçlendirmek, müşterileri yakından tanımak adına önemsiyorum. Aynı anda rakip firmaların ve tüm sektörün tedarikçileri ile müşteri profilindeki firmalar bir araya gelebiliyor. Firmaların bir arada olması ve yeni gelişmelerden haberdar olmak adına bu tür fuarların sektöre katkısı olacağını düşünüyorum. Sizin de ilk defa yapacağınız bu fuar organizasyonun başarılı olmaması için bir neden yok çünkü sektörü uzun yıllardır tanıyorsunuz. Beklentilerimizi ve yapılması gerekenleri yapacağınızı ümit ediyorum. Kesinlikle bu birikimlerinizden dolayı fark yaratmanızı bekliyorum.

 

#Hırdavat #HırdavatSektörü #Karbosan #KarbosanFabrika #NalburTeknik #NalburTeknikDergisi

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.