Diyarbakır’da bir asırlık geçmişi ile aile şirketi olarak ticari gelişimini sürdüren Atay-Mak Makina ile bölgenin ihtiyaçlarını ve ticaretin gelişmesi için yapılması gerekenleri konuştuk.
Sorularımızı yanıtlayan Ömer Atayoğulları, bölge ekonomisinin gelişmesi için il dışındaki hemşerilerinin yatırımlarda kendi illerini tercih etmeleri gerektiğini ifade ederek, bayilik sisteminin değişmesinde de ülke ekonomisinin etkileneceğini söyledi.
Öncelikle Atay-Mak Makina’nın kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?
Mezopotamya’nın bereketli topraklarından tüm Türkiye’nin sıcak insanlarına selam olsun. Bu sayınızda bizlere yer ayırdığınız için teşekkür ederiz. Kuruluşu cumhuriyet tarihinden daha öncesine dayanan bir asırlık geçmişi olan firmamız, bir aile şirketi olarak nesillerdir ticari gelişimini sürdürmektedir. Babamızdan bize bırakılan Hamit Atayoğulları Koll.Şti. hala aktif bir şekilde tarım makinaları ve sulama sektörü üzerine ağırlıklı olarak perakende sektöründe hizmet vermeye devam etmektedir. Hamit Atayoğulları Koll.Şti.’nin genlerinden ortaya çıkan diğer firmalarımız ise Cihansan Regülatör ve Atay-Mak Makina Ltd.Şti.’dir.
Atay-Mak Makina toptan ve perakende sektöründe 8 yıldır hizmet vermektedir. Türkiye’nin gelişen ekonomisinde Atay-Mak Makina olarak şehrimizin ekonomisine değer katmak için çalışıyoruz. Ticaret ve sanayi denildiğinde ilk akla gelen İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Gaziantep, Adana gibi gelişmiş şehirlerin yanında yatırımlarımız ve çalışmalarımızla bizde varız diyoruz. Asırlardır birçok medeniyete beşiklik etmiş bir coğrafyanın çocukları olarak, dünyaya güneşin doğudan yükseldiğini ve doğunun karanlık olmadığını göstermek istiyoruz.
Bayisi olduğunuz markalardan ve müşterilerin dikkat ettikleri hususlardan bahseder misiniz?
Şirketimiz bünyesinde elektrikli el aletleri, iş makineleri ve hırdavat grubu ürünlerin satışlarını yapmakta olup ana kalemlerini Bosch elektrikli el aletlerinin ve Reis Makine firmasının ürünlerinin ağırlıklı olarak yer aldığı mağazamızda aynı zamanda hırdavat ve iş makinaları sektörünün önde gelen birçok firmasının bayilikleri firmamız çatısı altında toplanmıştır. Satış portföyümüzün yüzde 90’ının toptan satışlar oluşturması sebebiyle müşterilerimizin en hassas oldukları durumların başında hızlı sevkiyat yer almaktadır. Şirketimiz bu yıl daha da güçlenen sevkiyat yapısıyla gün içerisinde aldığı tüm siparişleri aynı gün gönderimlerini yapabilme kabiliyetine kavuşmuştur.
Gelecek planlarınız neler? Büyük yapı marketler nalburları etkiledi mi?
Şirketimizin gelecek planları içerisinde daha nitelikli iş hizmetini en iyi şekilde müşterilerine sunmak olacaktır. Büyüyen Türkiye’nin gelişen firması olabilmek adına her geçen yıl kadrolarımızı daha da güçlendiriyor, kurumsallaşabilmek adına atılması gereken her türlü adımı kararlılıkla atmaktayız. Kuruluşunda sadece Diyarbakır ili içerisine hizmet veren firmamız geçen 8 yıllık süre zarfında 32 ilde 150’yi aşan firmaya hizmet verme başarısına ulaşmıştır. Allah’ın izniyle daha da gelişeceğinin sinyallerini ortaya koymuştur. 2016 yılına kadar 50 şehrimize hizmet götürebilmenin planlarını yapmaktayız. Büyük yapı marketler maalesef ki küçük esnafın pasta payından oldukça nasipleniyorlar.
Bölgesel yapı market olarak 2013 nasıl geçti? 2014 yılı beklentileriniz neler?
Geçtiğimiz yıl ülke istikrarının ve siyasetin, ekonominin ve çözüm sürecinin olumlu ilerleyişi bölgemizde ticareti canlı kılan etkenlerin başında geliyordu. Geçen yıl gerçekleşen ticaretimiz bu yıla nazaran çok daha iyi durumda idi. 2014 yılı vasat başladı ve hala istenilen istikrara kavuşmuş değil. Gelişen inşaat sektörü muhakkak ki işlerin sürekliliği açısından çok büyük bir önem arz etmektedir.
Sistemin mevcut sorunlarının çözümü için neler yapılmalı? Çözümü var mı?
Esas itibariyle sektörümüzün kendi içerisinde birçok problemi olmasına rağmen bu sorunlar bir şekilde çözüme kavuşturulabiliyor. Ancak sorunu bizim gibi şirketlerin çözüme kavuşturmayacağı hususlarda var. Bunların başında siyasi istikrar, ülke ekonomisinin düzgün olması ve bulunduğumuz bölge için çözüm sürecinin daha aktif bir hale getirilmesi gerekmektedir.
Son kullanıcıların dikkat ettikleri hususlar nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörlerden bahseder misiniz?
Son kullanıcıların dikkat ettikleri hususların başında bilinen markaları en ucuz haliyle satın alabilmeleri oluşturmakta. Ürünlerin satışlarında belirleyici olan faktörler başında marka bilinirlilik ve satış sonrası servis hizmetleri oluşturmaktadır.
Üreticilerin son kullanıcıya ulaşmasını doğru buluyor musunuz? Bayilik sistemi devam etmeli mi?
Üreticilerin son kullanıcıya ulaşması firmamızın müsamaha gösteremeyeceği hassas bir konudur.
Çoğu zaman karşı karşıya kaldığımız bir durum aynı zamanda. Bir imalatçının ya da ithalatçının son kullanıcıya ulaşması perakende ve toptan satış sektörünü çok olumsuz bir şekilde etkiler. Aynı zamanda ülke ekonomisini bile etkileyecek bir durumdur. Bayilik sistemi aynen kalmalı ki geçmişten bugünümüze gelen ticaret, çarklarını çevirmeye devam edebilsin.
Diyarbakır, Güneydoğunun ticaret merkezi konumunda, ticaretin artması ve yatırımların çoğalması için neler yapılmalı?
Cumhuriyet kurulduğu zaman ülkenin en büyük sanayi ve ticaret şehirlerinden olan Diyarbakır ili çok yanlış politikalar sonucu her geçen yıl sanayi ve ticaret şehri olmaktan geri kalmaya başladı. Ve ne yazık ki kirlenmiş medya ve siyasi aktörler dolaysıyla bu şehrin ismi anıldığın da kafalarda daha farklı ve yanlış bir resim canlanmaya başlamıştır. Bu şehirde kolektif bir çalışma oluşturmanın bir sanayi tesisi kurmanın ya da daha basitiyle küçük bir imalathane açmanın ve bunların sürdürülebilirliğini sağlamanın ne denli zor olduğunu ancak bu şehirde yaşayan ve bu işlerin içerisinde olanlar bilebilir.
Özellikle bölgemizde üretilen ve ithal edilen ürünlerin satışında Türkiye pazarına açılmakla ilgili çok ciddi sıkıntılarımızın olduğu da bir Türkiye gerçeğidir. Bölgemiz ve nadide ilimiz Diyarbakır’da, ticaretin gelişebilmesi için öncelikle sanayi yatırımların artırılması ve bu girişimlerin hızlandırılması gerekmekte. Şehrimiz inşaat sektöründe iyi bir pozisyon yer edinmiş durumda. Bunu daha canlı kılabilmek adına yan sektörlerinin güçlendirilmesi gerekiyor. Özellikle perakende sektörünü canlı tutabilmek adına 90’lı yıllarda boşaltılan köylerin geri dönüş projelerinin yapılandırılması ve bu girişimlerin artırılması çok büyük bir önem arz etmektedir. Şehrimizin ve bölgemizin en büyük gelir kaynaklarının tarım ve hayvancılık olduğunu düşünecek olursak burada önemli devlet politikalarının ortaya konması gerekiyor. Bölgemizin ve şehrimizin Türkiye normlarının gerisinde kalmasında önemli bir etki ise 90’lı yıllarda bu şehrin zengin ve elit tabakasının şehirlerini terk etmesi olmuştur. Diyarbakır ili dışındaki hemşerilerimizin yatırımlarında kendi illerini tercih etmeleri de şehrimizin güçlenmesinde önemli bir faktör olacaktır.
Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Dört bir yanında savaşların olduğu ve dört bir yanını düşmanların sardığı canım Türkiye’m. Bu ülke Laz’ı, Çerkez’i, Türkü, Abaz’ı, Gürcü, Kürdü, Alevi, Sünni’siyle, dil, din, ırk ayrımı olmadan Çanakkale’de, kurtuluş savaşında kanlarını canlarını seve seve veren atalarımızdan bizlere emanet edildi. Bizler bunu unutmamalı ve bu emanete sadakatle bağlı kalmalıyız. Yaşanan her şeye rağmen bir tek gün bile ümidimizi kaybetmedik. İnanıyorum ki yarınlar bugünlerden daha güzel olacak. Yerli sermayemiz, yerli ürünlerimiz, daha çok istihdamla, geleceğe umutla bakan nesiller yetiştirmek için çalışıyoruz.
