28 Mart 24 Perşembe 17:19
Perşembe, Mart 28, 2024
spot_img

EN YENİ

Bütün parçaları ile yerli üretim yapıyoruz

DSC_0011İş güvenliği ve yük güvenliği sektöründe Türkiye’nin önde gelen kurumlarından biri olan Körfez Ticaret, Gulfco markası ile sektörde liderliğini korumaya devam ediyor. İş güvenliğinin insan güvenliği olduğunun bilinci ile üretimine devam eden Körfez Ticaret kendi bünyesinde oluşturduğu test cihazları ile kaliteli ürün garantisini verirken ürünlerinin tüm parçalarını kendi bünyesinde üretmenin haklı gururunu yaşıyor.

Körfez Ticaret Genel Müdürü Hasan Elveren ile yaptığımız söyleşide Elveren, Körfez Ticaretin kuruluşu ve gelişimi hakkında şunları açıkladı: “ Körfez Ticaret 1992’de Karaköy’de çelik halat ticareti ile başladı. Daha sonra 1996 yılında Spanzet dediğimiz kamyon gergi kayışlarının ticaretine başladık. Daha sonra ağırlıklı olarak ticaretten çıktık, imalata yöneldik. Spanzet’in mekanizmasını, dokumasını ve konfeksiyon kısmının üretimini kurduk. Son bir yıldır da paraşüt tipi emniyet kemeri imalatına girdik. Rusya pazarı açıkken kamyon ve tırların kaplinlerini ve hava hortumlarını yaptık. 2007’de Rusya pazarı kapanınca bu saydığım ürünlerin üretimini durdurduk ve Spanzet grubunun üretimine devam ettik. Spanzet’in tüm parçaları Körfez Ticaret tarafından yapılıyor. 2 bin metrekare alan üzerine kurulu fabrikamızda biraz öncede bahsettiğim gibi yük bantları var diğer ürünlerin tüm parçaları tarafımızdan üretiliyor. “

Ürettiği ürün gruplarını 2’ye ayıran Elveren  “Birincisi kamyon ve tır nakliye taşımacılığında kullanılan bağlantı kayışları ve mekanizmaları. Lojistik sektöründe kullanılan bu ürünümüzün müşteri portföyünde hem tır lojistik firmaları var hem de nalburiye gibi  toptancıları var. İkincisi ise İş güvenliğine giriyor. Paraşüt kemeri ve emniyet kemeri. Bu ürün grubumuz da nalburiye, teknik hırdavat ve iş güvenliği alanına giriyor. Bizim zaten emniyet kemeri üretimimiz vardı. Fakat biz spanzet işi ağırlık kazanınca iş güvenliği alanında ki üretimimizi bıraktık.  Daha sonra iş güvenliği yasası çıkmadan önce CE belgelerimizi aldık ve tekrar üretime başladık. “dedi.

Bayilik çalışmaları ile ilgili açıklama yapan Hasan Elveren:  “Bayilik sistemimiz var ama resmi sözleşmelere dayanan bir bayilik sistemi ile çalışmıyoruz. Ama gelecek hedeflerimiz ile alakalı önceliklerimizden birisi de bünyemizde bayilik ağını geliştirmek.” dedi.

16 yıldır sektörde varlığını sürdüren Hasan Elveren, söktörde sürekli kendilerini geliştirmek için çalışmalar yaptığını belirtti. Elveren açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Yaklaşık 16 yıldır üretim yapıyoruz ve bu konuda ne yapılabilir ne yapılmaz artık sektörde öngörü sahibiyiz ve kendimizi sürekli geliştirme politikası ile üretimlerimize devam ediyoruz. İçeride makinalar test ekipmanlar var. Örneğin emniyet kemerinin üzerinde yaklaşık 4 aydır çalışma yapıyoruz. 2 bin 500 kg ın üzerinde dayanması gerekiyor. Yine paraşütlü emniyet kemerinde de ürünün dikişini, metalini vb. bir çok parçasını test ederek çalışmalarımızı yürütüyoruz. Tabii piyasada maalesef bütün ürünlerde bu hassasiyeti göremiyorsunuz. Üretici CE belgesini almış fakat piyasaya çıkardığı ürünlere bakıyorsunuz CE standartlarına uygun değil. Dikişi, tokası, kolonu problemli. Bu noktada bir diğer sıkıntı müşteri açısından çıkıyor çünkü piyasada kalite değil fiyat ön planda tutuluyor.”

Sektörle alakalı yaşanan sıkıntılardan bahseden Elveren: “Bizler gibi üreticilerin yıllık bazda toptancılarla anlaşmalar yapması gerekiyor. Örneğin yıllık anlaşma yaptığınız zaman bir daha satışı düşünmene direkt üretime kanalize oluyorsunuz. Bu şekilde sözleşmesiz yapılan anlaşmalarda firma 2 ay sonra sizden ürün almayı bıraktığı zaman ya da başka bir firma ile anlaştığı ya da ithal ürüne döndüğü zaman siz yeniden bir arayış içerisine girmek zorunda kalıyorsunuz. Bu nokta da baktığınız zaman aslında piyasalar maalesef çok sığ.

DSC_0014Yaşadığımız bir diğer sıkıntı da hammadde konusunda. İpliği yurtdışından getiriyoruz. Ödemeler konusunda da yine sıkıntılar yaşıyoruz maalesef, özellikle hırdavat sektörü çok uzun vadeler ile çalışılıyor. Toptancıların imalatçıları ve imalatçıların toptancıları biraz daha anlaması ve piyasa içerisinde birbirlerine destek olması gerekiyor. Biraz öncede bahsettiğim gibi bazı ürünlerin sertifikaları var ama kalite standartlarına uyuyorlar mı? Herkes öncelikli olarak fiyata bakıyor. Bu durum da  haksız rekabete yol açıyor piyasa içinde. Bu noktada devletin ürünleri denetliyor olması gerekiyor. CE belgesinin olup olmadığını denetliyor fakat CE kalitesinde olup olmadığı denetlenmiyor. Maalesef bunu denetleyen bir mekanizma yok. Birde toptancıların ve satıcıların imalatçıları ödeme konusunda rahatlatmaları lazım. Örneğin Çin’den yıllık olarak ne kadar mal alıyorsa, anlaşma yapılıyorsa, Türkiye’deki imalatçılarla da yıllık bazda anlaşmalar yapılmalı. Çin’e nakit ödeme yaparken Türkiye’deki imalatçılara maalesef müthiş vadeler uygulanıyor.” Dedi.

Üretim kapasitelerinden bahseden Hasan Elveren, sözlerine şöyle devam etti: “Spanzet üretiminde  yaklaşık olarak aylık 50 – 60 bin civarında kapasitemiz var. Fakat şu an için üretimimiz 30-40 bin arası. Emniyet kemerinde ise üretim kapasitemiz 25-30 bin fakat aylık üretimimiz 20 bin civarında.”

Körfez ticaretin stok ve satış sonrası hizmetlerinden bahseden ve stok durumları ile alakalı konuşan Elveren: “Paraşüt tipi emniyet kemeri üreticilerinden bizim kadar entegre üreten kimse yok. Stok durumu ile alakalı üretimde şöyle bir sıkıntı var: yarı mamule bağladığınız mallar var, imalat aşamasına bağladığınız mallar. Açık vadeli çalıştığınız zaman güçlü bir sermayenizin olması gerekiyor. Sipariş aldığınızda karşı taraf hemen malını istiyor, kimse deposunda stok tutmak istemiyor. Herkesi altındaki imalatçıyı stok olarak kullanmak istiyor.

Örneğin ben bir kurumla 100 bin emniyet kemeri anlaşması yaptığım zaman hem üretimimi hem de hammaddemi ona göre ayarlıyorum.  Elimizde çok fazla stok tutmak istemiyoruz. Yarı mamul olarak ürünleri stokluyor ihtiyaç doğrultusunda üretim aşamasına geçiyoruz.” Dedi.

DSC_0047Hasan Elveren: “Üretim tesisimizde ürünlerimizi sürekli test aşamasından geçiriyoruz. Örneğin bakanlığın emniyet yük bantlarında standartı 2300 kg’dır. Fakat biz üretimimizi yaparken 2500’ün üzerinde testler yapıyoruz. Ya da yüksekten düşme standartı 2 metreyken biz test aşamasında 6 m yükseklikten düşürüyoruz. Üretimimizin bu anlamda her aşaması testten geçiyor ve söz konusu iş güvenliği olduğu için piyasaya bu konuda hatalı ürün sürme gibi bir ihtimalimiz yok. Emniyet kemerinde yurtdışında bizden CE belgesi istediklerinde bu testleri de talep ettiler ve biz Türkiye’de o dönem TSE, KOSGEB vb. kurumlarda olmak üzere testleri yapan hiç bir kurumu bulamadık. Bu nokta kendimiz testleri yapmaya başladık.” Diyerek sözlerine son verdi.

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.