19 Nisan 24 Cuma 05:13
Cuma, Nisan 19, 2024
spot_img

EN YENİ

Başarı, İşi Sevgi İle Yapmaktan Geçer

n42Altunel Boya Civata ve Hırdavat Firma Sahibi Zeki Altunel ile keyifli bir söyleşi yaparak sektör hakkında bilgiler almaya çalıştık.

Tecrübelerini bizimle paylaşan Zeki Altunel severek yapılan işte başarılı olunacağına inandığını söyledi.

Firmanızın kuruluşu ve bu günlere gelişi ile bilgiler verebilir misiniz? 

Esas mesleğim oto mekanik ustalığıdır. Almanya’da yetiştim. Dolayısı ile dünyaca meşhur; Alman kalite kontrol anlayışına sahibim. 1969’da gittiğim Almanya, Frankfurt’tan 1986 yılında kesin dönüş yaptım. Kendi kurduğum oto tamir atölyesinde özellikle de Alman otomobillerinin tamir ve bakımlarını yaptım. 2000’li yılların başında İhlas Motor A.Ş. ile yollarımız kesişti ve KİA marka ticari otomobillerin resmi servis yetkisini üstlendim. O yıllarda çok güzel dostluklarımız oldu İhlas ailesi ile hala görüştüğüm kıymetli ağabeylerim var. KİA bizim için çok özel tecrübelere vesile oldu. Keşke İhlas gibi firmalar böyle sektörlerde devam edebilse diyorum çoğu zaman. 2010 yılında atölye işletimini oğlum Oğuzhan’a bırakıp bu işe yöneldim. Bu işte de belli bir başarıyı yakalayıp müşteri potansiyelini artırınca, 2012 yılında oto tamir atölyesini devredip oğlumu da yanıma aldım. Oğlumun haricinde iki elemanım daha var. Allah cümlemizin ağzının tadını bozmasın diyorum.

Sektördeki teknolojik gelişmelerin ardından nalbur esnafının ticaretinde ne gibi değişikler oldu?

Şu an bizim milletimiz Alman halkına göre daha müteşebbis. Böyle olunca iddia ediyorum biz Almanya’dan daha ileri durumdayız. Yurdumuzun neredeyse her köşesinde irili ufaklı atölyeler kuruldu. Ayrıca internet ileinsanlar bilgi ve tecrübeye çok kolay ve kısa zamanda ulaşabiliyorlar. Bizim insanlarımız meraklı ve çalışkan. Almanlar maalesef artık hantal ve hedefsiz. Kısaca Alman müteşebbisler ile bizim insanlarımızı karşılaştıracak olursak biz Türkler onlardan 4 gömlek daha üstün durumdayız elhamdülillah. Hal böyle olunca işlerimiz de gayet iyi elbette.

Hırdavat sektöründe en büyük rekabet hangi alanda oluyor? Rekabette öne geçmek için nelere dikkat edilmelidir?

Şunu itiraf etmek lazım evvela;  son yıllarda Türkiye sanayi ve ekonomik açıdan çok büyük gelişmelere sahne oldu. Tabii ki bunda internetin payı büyük. Ama özellikle inşaat sektöründe yapılan atılımların da bizim sektörümüzün hem ürün gamı açısından, hem ürün kalitesi açısından ve hem de müşteri potansiyeli açısından katkısı büyük.  Elbette bu gelişmelere sebep olarak müşteri bilincinin artmasını da eklememiz lazım. Artık karşımızda ne yapacağını bilen ve hangi ürünü aradığını ve istediğini anlatabilen müşteri var. Hal böyle olunca rekabet çok yönlü; hem ürün kalitesinde hem fiyatta ve hem de hizmette odaklanıyor. Bence bunların en başında müşteriye hizmet kalitesi geliyor. Yani müşteriye empati yapabilen, yani kendini onun yerine koyup istediği ürünün kalitesinden emin olan ve hatta bilgi açısından da yardımcı olabilen esnaf daha başarılı olabilir. Bu da rekabette esnafı bir adım öne çeker diyorum.

Satış sonrası teknik destek konusunda hangi çalışmalarınız mevcut?n43

Açıkçası satış sonrası destek değil, bizzat satış sırasında teknik destek veriyoruz diyebilirim. Zaten bu özelliğimiz de taa uzak yerlerden bize müşteri kazandırıyor. Kalkıp Pendik’ten bize kadar gelen bir motosiklet müşterisinin aradığı bir parçanın alternatiflerinden tutun da, montajının daha kaliteli nasıl yapılabileceğine kadar yardımcı oluyoruz. Öyle ki; daimi müşterilerimiz var, adeta abone diyebilirim. Sağ olsunlar, onlar da kadir kıymet bilip emeğe saygı gösteriyorlar.

2014 yılı nasıl geçti? 2015 yılı beklenti ve hedefleriniz nelerdir?

Daha evvelki yıllara nazaran piyasa durgundu ama hamdolsun zarar etmedik. Zaten firma olarak stratejimiz daima güncel, kaliteli ve garantili ürünlere girmektir. Ayrıca piyasanın talebi oranında stok yapıyoruz. Piyasa durgunluğunu da siyasetin hareketliliğine veriyorum. Maalesef Bu güzel vatanımızı kendi kendimize zehir ediyoruz. Çoğu zaman içi boş polemikler ile gündem oluşturup vakit öldürüyoruz. Bunda medya’nın çok büyük sorumluluğu var. Şu masa başında oturup ahkam kesen, yurt dışı görmemiş, hele hele 1980 li yıllarda daha çocuk olan kimseler vatan düşmanlarının hele hele dış mihrakların gazına gelip kendilerini de memleketimizi de heder ediyorlar. Bu insanlar bir bilseler yurt dışındaki birçok ülkenin durumunu oturup hamt ederler hallerine. Bu gün Avrupa bile ekonomik kriz içinde.  Netice olarak bizim de her zaman hedefimiz ciromuzu en üst seviyelere çıkarmak olmuştur.

Yapı marketler, nalbur hırdavatçıları etkiledi mi? Sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Elbette etkiledi, hem de çok etkiledi ama bu etki olumlu yönde de oldu.  Evvela müşteri potansiyelini düşürdü ama öte yandan sektöre yeni müşteriler de kazandırdı.  Her işini bir usta bularak yaptıran bir kısım insanımız, yapı marketlerin çok özel hazırlanmış stantları sayesinde heveslendiler ve işleri kendileri de yapmak istediler. Yani hobi’ciler ortaya çıktı. Ürün çeşitliliği arttı. İlk yıllarda biraz durgunluk olsa da sonrasında daha önce söylediğim müşteri empatisi, ürün kalitesi, fiyatlaması vs. tekrar normale dönmemizi sağladı. Sektör insan odaklı dolayısı ile insanın ihtiyacı doğrultusunda her geçen gün yepyeni el aletleri yepyeni boya kimyasalları vs. ortaya çıkıyor. Yani insan varsa; ihtiyaç var, ihtiyaç varsa; yenilik, kolaylık var, bu da talebi ortaya çıkarıyor. Elbette ekmek satmıyoruz ama inanın artık hırdavat; civata, boya, el aletleri herkesin ihtiyacı. Sektör daha da büyüyecek bence.

Sektördeki yerli ürün payı nedir. Sizce yeterli mi?

Bakın bu konu önemli.  Sattığımız alet ve ürünlerin %70-80 i uzak doğu menşeili, Çin, Tayvan, Kore vs. Bunun böyle olması fiyat rekabetinden kaynaklanmakta. Yoksa ülkemizde neredeyse her ürünün hem de en kaliteli imalatı var. Biz biraz da milliyetçi anlayışımız sebebi ile müşterilerimizi yerli ürünlere yönlendiriyoruz. Kâr marjı düşük ama “vatan sevgisi imandandır” buyurmuş peygamber efendimiz değil mi? Yıllarca Almanya’da bu vatanın hasreti ile yaşadım, şimdi burada elin Çin’inin malını mı satmalıyım yani? Nerde kaldı milliyetçiliğimiz? Buradan sizin aracılığını ile sektör temsilcilerini (üreticileri) de, tüketicileri ve bizim gibi ürün satıcılarını da bu anlayışla hareket etmeye davet ediyorum. Milliyetçilik denilen şey laf ile olmaz, icraat lazım.

Başarının sırrı nedir?

Başarı için bir çok sebep sayılabilir ama ben bir kaç başlık sayacağım; 1 dürüstlük, 2 satılan ürüne önce kendin inanacak, güveneceksin, 3 müşteriye empati yapmak, yani kendini müşterinin yerine koyacaksın, 4 fiyat ve ödeme konusunda katı olmayacaksın. 5 güler yüz, tatlı dilli olacaksın. İnanın bizim bir tatlı diyaloğumuza defalarca gelip alışveriş yapan müşterilerimiz oluşmuştur, abartmıyorum. Sorun şurada Hasanpaşa’da Kadıköy’de Zeki Altunel bir fenomen’dir. (gülüşüyoruz…)

Çalışma prensiplerinizden ve çalışanlarınızın durumu hakkında bilgiler verebilir misiniz?  

Daha evvel de söylediğim gibi burada oğlum Oğuzhan ve iki personelimiz ile beraber dört kişi çalışıyoruz. Benim heyecanımı taşımayan insanı yanımda bulundurmam. Müşteri odaklı çalışan, sektörü takip edip kendini ve firmamızı sürekli yenileyen anlayışta olması gerekir elemanlarımın. Ben de onlara bir patron değil bir baba olmaya özen gösteriyorum. İnanın oğlumdan ayırt etmiyorum. Burası neticede hepimizin çocuklarımıza ekmeğini kazandığı bir mekân. Helalinden kazanmanın endişesinde olmalarına dikkat ediyorum.  Her şey para demek değil, bize insan lazım, insanlık lazım. Bu dünyanın bir de ahret’i var. Hepimiz öleceğiz, kimseyi dünya malı için kırmaya incitmeye değmez diyorum.

Eski ticaret ve yeni ticaret konusunda neler söylemek istersiniz? Ticarete ahlak konusu geçerliliğini koruyor mu?

Şahsen ticaret anlayışımda banka kredisi hiç yer almamıştır. Hep öz sermaye ile bir şeyler yapmaya özen gösteriyorum. Halbuki günümüzde esnaf bankalara teslim olmuş durumdalar. Zevahiri kurtarmak adına ha bire borçlanıyorlar, ona senet buna çek kesip ticaret döndürmeye çalışıyorlar ve alacaklarını tahsil edemeyince de gelsin iflaslar ! Tabii bunu bu hale getiren bitmek bilmeyen bir dünya hırsı.  Bir kısım da sözüm ona çok uyanık, kasasında keş parası olduğu halde çek ile senet ile mal alıyor ve çeki senet’i de zamanında ödememeyi maharet zannediyor. Bu tipler maalesef son zamanlarda çoğaldı. Yani kısacası ahlak denen şey piyasada mumla aranır hale geldi. Elbette bunun en büyük sebebi bu insanların Allah korkusunun olmaması.  Ne diyeyim, Allah bizleri doğruluktan ayırmasın.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

61 yaşındayım hala 18 yaşında imiş gibi çalışmaktan zevk alıyorum. Severek yaptığım için başarılı olduğuma inanıyorum. Allah uzun ömür versin oğlum Oğuzhan’a da böylesini tavsiye ediyorum. Sağlık durumum el verdiği müddetçe işime devam etmek niyetindeyim. Vatanımı memleketimi insanlarımızı çok seviyorum. Dürüst, helalinden kazanmayı kendime düstur edindim. İnşallah gelecek nesillere de örnek olmak nasip olur diye düşünüyorum. Bana böylesine kendimi ifade etmek fırsatını verdiğiniz için size de çok teşekkür ederim.

Latest Posts

spot_img

KAÇIRMAYIN

HABERDAR OLUN

Nalbur sektöründen en son haberler e-postanıza gelsin.