Askaynak Kaynak Ekipmanları Ürün Yöneticisi Fırat Albayrak ile Askaynak’ın kaynak sektöründeki konumunu ve genel olarak sektörün durumunu değerlendirdik. Gerçekleştirdiğimiz görüşmede Fırat Albayrak: “Askaynak olarak; kaynak makinelerinde PFC teknolojisiyle sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunuyoruz” dedi.
Firmanızın kuruluşu ve gelişiminden biraz bahseder misiniz?
Temelleri, bir Eczacıbaşı Topluluğu Kuruluşu olarak 1973 yılında atılan Askaynak, örtülü elektrod üretimi ile faaliyetine başladı. 1980’li yılların başından itibaren üretim grubuna gaz altı kaynak tellerini de ekleyen Askaynak, 1992 yılında merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nin Cleveland şehrinde bulunan The Lincoln Electric Comapany tarafından üretilen kaynak makinelerinin Türkiye Distribütörlüğü’nü üstlendi. 5 Mayıs 1998 tarihinde, distribütürlük ilişkisi eşit paylı ortaklığa dönüştükten sonra faaliyet alanını Avrupa, Rusya, Afrika ve Ortadoğu pazarlarıyla genişletmiş ve bu bölgelere yapılan ihracatta artış sağlama yolunda çok büyük bir adım atmıştır. Pazar şartlarının gelişmesi, rekabetin artması ve tesislerin modernizasyon ihtiyacının kaçınılmaz hale gelmesiyle kuruluşundan itibaren İstanbul’un Kartal ilçesinde bulunan fabrika binası, 2007 yılında Kocaeli’nin Çayırova ilçesine bağlı Şekerpınar Belediyesi’nde yer alan TOSB Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni ve modern üretim tesisine taşınmıştır. Bugün Askaynak, 22.000 m²’si kapalı, toplam 40 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Yıllık 36 bin ton/yıl örtülü elektrod, 24 bin ton/yıl gazaltı kaynak teli, 5 bin ton/yıl tozaltı kaynak teli ve 1.500 ton/yıl TIG kaynak teli üretim kapasitesine sahiptir. İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana’da bulunan 4 satış bürosu, yurt genelinde geniş bir alana yayılan 800’e yakın bayisi ve yaklaşık 350 çalışanı ile hizmet vermektedir.
Ürün gamınızdan biraz bahsedelim isterseniz?
Askaynak olarak oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Doğal olarak kaynak sarf malzemeleri ve kaynak makineleri bizim lokomotif ürünlerimiz. Kaynak eldivenleri, kaynak kimyasalları, kaynak maskeleri gibi tamamlayıcı ürünler ve ana faaliyet alanımıza komşu pazarlarda yer alan aşındırıcılar ile gaz ekipmanları ürün gamımızı derinleştiren diğer ana kalemlerdir. Küresel rekabetin artışıyla imalat sanayindeki tüm firmaların sürdürülebilir bir büyüme için tercih ettikleri otomasyon, kuruluşumuz için de stratejik bir büyüme alanı olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda, 2013 yılında Türkiye’deki robotik otomasyon sektörünün önemli oyunculardan SYS-RT Robot Teknolojileri şirketini satın alarak hem Türkiye hem de dünya pazarlarında büyüme hedefliyoruz. Son olarak 2014 yılı başında Dünya Elektrikli El Aletleri Pazarı’nın en önemli oyuncularından biri olan Japon Devi Hitachi Firması’nın Türkiye Distribütörlüğü ’nü almış bulunmaktayız. Bu hamleyle birlikte Askaynak olarak son yıllarda benimsediğimiz “Komşu Pazarlar İnovasyonu” stratejimize bir halka daha eklemiş olduk.
Kaynak ekipmanları ürün yöneticisi olarak Türkiye’de kaynak makinelerinin gelişim sürecinden ve bu gelişimde Askaynak’ın rolünden biraz bahseder misiniz?
Faaliyet gösterdiğimiz sektöre bakacak olursak, kaynak yönteminin metalik malzemelerin birleştirilmesinde kullanılan vazgeçilmez bir üretim yöntemi olduğunu görüyoruz. Örtülü elektrodla yapılan elektrik ark kaynağı, en eski yöntem olmakla birlikte, çok çeşitli metaller ve bunların her pozisyonda kaynağı için hala rakipsiz konumda bulunmakta. Örtülü elektrodla ark kaynağındaki iki temel bileşen: sarf malzemesi (en genel anlamda “elektrod”) ile kaynak makinesidir. Türkiye’de uzun yıllar boyunca, kaynak makinesi denince akla transformatörlü ağır, hantal ve enerji verimi çok düşük ürünler akla gelirdi. Halbuki, çok daha hafif, portatif ve en önemlisi enerji verimliliği yüksek “invertör”lü kaynak makineleri yüksek fiyatları nedeniyle yaygın olarak kullanılamadı ve “üst sınıfa” hitap eden bir ürün olarak kaldı. Askaynak olarak, kuruluşumuzdan itibaren üstlendiğimiz “öncülük” misyonunun gereğini bu konuda da yerine getirerek “Expressweld” marka konseptini oluşturduk ve yüksek teknolojiyi pazarın tüm segmentleri için ulaşılabilir maliyetlerle sunduk. Fakat, doğal olarak, tüketicinin en temel gereksinimleri olan, geniş satış kanalı, yetkin ve yaygın servis ağı ile düşük maliyetli ve bol yedek parça gibi kritik konulara yapılan yatırımlar da, Expressweld markasının konumunu pazarda oldukça güçlendirdi.
2005 yılında pazara sunduğumuz Expressweld 141 İnvertör Kaynak Makinası’yla birlikte, pazarın üst segmentiyle birlikte orta ve alt segmentini de ilk olarak invertör teknolojisiyle tanışmalarını sağladık. Bu atılım sayesinde, Türkiye’de kaliteli ve uygun fiyatlı invertör kaynak makineleri tercih edilmeye başlandı ve Askaynak, kaynak makinesi pazarında geleneksel “trafo”dan invertöre doğru geçiş trendine öncülük eden firma oldu. Pazarın gereksinimlerine paralel olarak, Expressweld 141 İnvertör Kaynak Makinesi’ni, Expressweld 161, Expressweld 251, Expressweld 161 Ultra ve Expressweld 251 Ultra İnvertör Kaynak Makineleri takip etti. Bugün Expressweld İnvertör Kaynak Makineleri, Avrupa Kaynak Cemiyeti’nin (European Welding Association – EWA) verilerine göre, Türkiye İnvertör Pazarı’ndan yaklaşık % 45 pay alan ve pazarı tek başına domine eden bir marka haline geldi.
Yenilikçiliği ve öncülüğü şirket kültürü haline getiren Askaynak, şimdi de invertör kaynak makinelerinde yeni bir devrimi gerçekleştiriyor. Pazara sunduğumuz ikinci nesil invertörlerde “PFC” (Power Factor Correction – Düzeltilmiş Güç Katsayısı) teknolojisine yer veren ilk kuruluş yine Askaynak oldu. Expressweld 151 Ultra PFC, Expressweld 171 Ultra PFC, 201 Ultra PFC ve Expressweld 251 Ultra PFC İnvertör Kaynak Makineleri ile Türk tüketicisi bu kez “PFC” teknolojisiyle tanışıyor.
PFC teknolojisinin faydaları nelerdir?
Makine tarafından kullanılmadığı halde şebekeden çekilen harmonik (reaktif) akımlar, iletim ve dağıtım hatlarındaki kabloların ve trafoların aşırı ısınmasına neden olur. Aşırı ısınmanın ortadan kalkması için gerektiğinden daha kalın kablo ve daha yüksek güçlü trafolar kullanılması gerekir. PFC teknolojisi ile harmonikler ortadan kaldırılır ve kullanılacak trafoların güçleri düşer, dolayısıyla boyutları küçülür ve kablo kesitleri azalır. Sonuç olarak, enerji üretim ve iletimi için gereken yatırım ile bakım maliyetleri azalır. Bilindiği gibi, voltaj dalgalanmaları kullanılan elektrikli aletlerin ömrünü olumsuz etkilemektedir. Güç faktörü düzeltilmiş (PFC’li) ekipmanlar, şebekedeki voltaj dalgalanmalarını azaltır ve kullanılan enerjinin kalitesini arttırır. Fakat hepsinden önemlisi, aynı işi yapmak için, PFC teknolojisi kullanılan makinenin şebekeden daha az güç çekeceğidir. Yani, hem tüketicinin ödeyeceği enerji faturası “hafifleyecek”, hem de reaktif güç çok az olduğu için daha az enerji tüketilecektir. Sonuçta PFC teknolojisine sahip makineler çevreye duyarlı, doğa dostu, daha “yeşil” makinelerdir.
Son olarak söylemek istediklerinizi alalım?
Askaynak olarak, Expressweld serisi tüm makinelerinde en son Avrupa Topluluğu direktiflerini yerine getiren ilk ve tek Türk kuruluşu olmanın gururunu yaşıyoruz. Sadece invertörlerde değil konvansiyonel gazaltı kaynak makinelerinde de standartların gereği yerine getiriyoruz. Böylece, Türk tüketicisine en son teknolojiyi ulaştırarak “öncü”lük görevimizi yerine getirirken, çocuklarımızdan ödünç aldığımız dünyamızın kısıtlı kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak “sürdürülebilir kalkınma” misyonumuza da katkıda bulunmaktayız.
